Connect with us

Bilgi Kaynakları

“Geleceği yenilenebilir enerji belirleyecek”

Published

on

Dünyayı etkisi altına alan ve ekonomik açıdan pek çok etkilerinin görüldüğü COVID-19 salgınına rağmen, yenilenebilir enerji alanında rekor büyüme dikkat çekiyor. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) tarafından yayınlanan Yenilenebilir Enerji 2020 Raporu’nda, Ocak ve Ekim ayları arasında devreye alınan yenilenebilir enerji kapasitesinin, geçen yılın aynı dönemine göre %15 artışla rekor büyümeye imza attığı görülüyor.

YENADER Başkanı Prof. Dr. Kerem Alkin

Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği – YENADER Başkanı Prof. Dr. Kerem Alkin, IEA 2020 raporunu değerlendirdi: “Avrupa Birliği, 2030 yılına kadar toplam enerji üretim kapasitesi içerisinde yenilenebilir enerjinin payını yüzde 32’ye çıkarmayı planlıyor. Dünya Enerji Ajansının 2020 raporuna göre güneş enerjisinde 2023 ile 2025 yılları arasında 130 ile 165 GW ortalama kapasite artışı beklenirken, deniz ve okyanus üzerinde kurulan rüzgar enerjisi santrallerinde ise yatırımlar 2020’ye göre ikiye katlanacak. Gelecek yenilenebilir enerjide.”

Tüm dünyada küresel ekonomi ve günlük yaşamı etkileyen korona virüs salgını, 2020 yılının başından bu yana dünya ve ekonomi ve sosyolojisini alt üst etti. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Yenilenebilir Enerji 2020 Raporu ile yepyeni bir dünya vizyonu tahmin ediyor.

Yenilenebilir enerji krize dayanıklı

Fosil yakıt üretiminin azalması ve keskin fiyat düşüşleriyle birlikte küresel enerji talebinde %5’lik düşüşün gözlemlendiği belirtilen raporda, yenilenebilir enerji talebinde dünya genelinde %1’lik artış olduğu ifade ediliyor. Diğer sektörlere göre, yenilenebilir enerji piyasalarının krize karşı dayanıklı olduğunu vurgulayan rapor kapsamında, diğer tüm yakıtların tam aksine, yenilenebilir enerji sektörünün 2020 yılında yaklaşık %7 oranında büyüyeceği belirtiliyor.

Salgına karşı beklentilerin üzerinde büyüme dikkat çekiyor

Korona virüs salgınının yayıldığı 2020 yılının ilk altı ayında tedarik zincirindeki aksaklıklar ve yeni yatırımların ertelenmesi, yenilenebilir enerji projelerinin yavaşlamasına neden olurken, yılın ikinci yarısından itibaren aynı yatırımların hız kazandığına vurgu yapılıyor. Bununla birlikte Ocak ve Ekim ayları arasında devreye alınan yenilenebilir enerji kapasitesinin, geçen yılın aynı dönemine göre %15 daha fazla olduğu ve bunun yeni bir rekor olduğu da raporun önemli tespitlerinden biri. Bu pozitif gelişmenin, enerji uzmanlarının dahi beklentileri üzerinde olabileceği ifade ediliyor.

“Küresel felaketleri önlemek için yenilenebilir enerji vazgeçilmez stratejik hamle”

2010’dan bu yana ‘yenilenebilir enerji’ alanındaki teknoloji ve kapasite yatırımları artışının, dünyayı ‘gerçek bir felaketten’ kurtarmak adına en ‘vazgeçilmez’ stratejik hamle olarak öne çıkardığını belirten Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği – YENADER Başkanı Prof. Dr. Kerem Alkin, raporla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Avrupa Birliği (AB), 2030 yılına kadar toplam enerji üretim kapasitesi içerisinde yenilenebilir enerjinin payını yüzde 32’ye çıkarmayı hedeflemişken, iklim değişikliğine adaptasyon ve etkisini azaltmak adına 750 milyar Euro’luk bir ‘iyileştirme’ fonu konusunda mutabakata varmış durumda. 2023 ile 2025 arası 130 ile 165 GW ortalama kapasite artışı beklenen güneş enerjisi alanında, 2010 ile 2020 arasında gerçekleşen üretim maliyetlerindeki yüzde 82’lik azalmanın üzerine, bu dönemde bir yüzde 36’lık düşüş daha eklenecek. Deniz ve okyanus üzerinde rüzgar enerjisi santralleri yatırımları ise 2020’ye göre ikiye katlanacak.”

YENADER Başkan Yardımcısı Ali Karaduman

Yenilenebilir enerjide büyüme devam ediyor

Yenilenebilir enerji kaynaklarının, geçtiğimiz yıllara göre rekor büyüme gerçekleştirdiğini belirten YENADER Başkan Yardımcısı Ali Karaduman “Koronavirüs salgınına karşı dayanaklılığını gösteren yenilenebilir enerjinin 2020’de neredeyse %7 oranında büyüyeceği belirtiliyor. Rapor zorlu bir yıl olarak nitelendirilen 2020’de de yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretiminde kullanımının artışını vurgulaması açısından oldukça önemli. Tüm dünyada artan nüfusa ve gelişen teknolojiye bağlı olarak enerjiye olan ihtiyaç her geçen gün daha da artıyor. Özellikle bu süreçte ülkemizin de yenilenebilir enerji kaynaklarını doğru değerlendirerek, bu alandaki çalışmalarına ivedilikle ağırlık vermesi gerekiyor. Rüzgar enerjisinde 6 Kasım Cuma günü 151.325 MWh ile bir günlük enerji rekorunun kırılması da doğru yolda olduğumuz gösteriyor. Gelecek için temiz enerji şart” dedi.

“2022 yılına kadar hızlı büyüme devam edecek”

Yılın en çok ivme kazanan yatırımlarından güneş enerjisi şirket hisselerinin Ekim 2020’de geçen yılın sonuna göre iki kattan fazla değer kazandığının belirtildiği raporu değerlendiren YENADER Genel Sekreteri ve Enerji Sistemleri Uzmanı Dr. Füsun Tut Haklıdır ise “Yenilenebilir enerjide bu hızlı artışın 2022’ye dek devam edeceği öngörülüyor.  2022’de Çin ve bazı ülkelerde yenilenebilir enerji teşvik sürelerinin tamamlanması; bu tarihten itibaren yenilenebilir enerjinin hızını belirleyeceği yönünde. Yenilenebilir enerjinin korona virüse karşı dayanıklı ama politika belirsizliklerine karşı oldukça duyarlı olduğu da raporda önemli bir saptamadır” şeklinde konuştu.

YENADER Genel Sekreteri Dr. Füsun Tut Haklıdır

Enerji sektöründeki değişimler 2020 yılını unutulmaz kılıyor

Dünyadaki yeni gelişmelerin pozitif etkilerinin olabileceğini belirten YENADER Genel Sekreteri Dr. Füsun Tut Haklıdır sözlerine şu şekilde devam etti: “Enerji sektöründeki önemli oyunculardan biri olan ABD’de yönetimin değişmesi, yeni yönetimin temiz enerji ve iklim değişikliğine daha duyarlı politikalarının olması, Avrupa’da ise Green Deal hedefinin yaygınlaşarak devam etmesi, petroldeki üretim düşüşünün petrol firmalarını benzer tecrübelere sahip oldukları alanlardan biri olan jeotermal enerji ve diğer rüzgar, güneş hatta hidrojen enerji sistemlerine; yenilenebilir enerjiden elektrik üretimine yöneltmesi de 2020’nin enerji sektöründe yaşanan değişimler nedeniyle unutulmayacak bir yıl olmasına neden olacak gelişmelerden biri olarak düşünülebilir.”

Türkiye endüstrisine, alana özel, spesifik yayınlar üreten MONETA Tanıtım’ın sektörel dergilerinin editörlüğünü yapmaktayım. Yeni nesil, dinamik yayıncılık anlayışıyla, dijital ve basılı mecralarda içerik geliştirmek için çalışmaktayız.

Bilgi Kaynakları

Enerji sistemlerinde gelişmiş çözümler, Intersolar Europe 2025’te sizleri bekliyor

Published

on

Yenilenebilir enerjilerin yaygınlaşması hızla artıyor. Uluslararası Enerji Ajansı‘na (IEA) göre, 2030’dan itibaren yılda yaklaşık 940 GW yenilenebilir enerji kapasitesinin eklenmesi bekleniyor. 2030 yılına kadar bu artışın çoğu için güneş enerjisi öne çıkarken, yenilenebilir kapasitenin yüzde 80’inin fotovoltaik güneş panellerinden (PV) geleceği öngörülüyor. Artık ayrı bir güç kaynağı olarak ele alınmayan PV, diğer enerji teknolojileri ve uygulamalarıyla da entegre ediliyor. Enerji sistemlerinde gelişmiş çözümler, 7-9 Mayıs 2025 tarihleri arasında Münih’te düzenlenen Intersolar Europe 2025’te sergileniyor.

Yenilik ve trendler söz konusu olduğunda, güneş enerjisi takvimindeki en önemli etkinlik olan Intersolar Europe 2025, enerji endüstrisi için kıtanın en büyük platformu olan The smart E Europe’un bir parçası olarak gerçekleştiriliyor. 206.000 metrekare alanda yer alan 19 salonda, 3.000’den fazla katılımcı; PV, depolama, e-mobilite ve enerji yönetimi teknolojilerindeki yenilikleri sergiliyor. Start-up’lar yeniliklerini sergilemek için kendilerine ait bir alana sahipken, büyük ölçekli depolama sistemleri, PV geri dönüşümü ve hibrit enerji santralleri gibi önemli konular özel oturumlarda masaya yatırılıyor. 

6-7 Mayıs tarihleri ​​arasında Uluslararası Münih Kongre Merkezi’nde eş zamanlı olarak düzenlenecek 4 The smarter E Europe Konferansı’na, tek bir biletle erişim imkanı sağlanıyor.

Fuarda ziyaretçileri bekleyen teknolojiler:

Tandem güneş hücreleriyle verimlilikte sıçrama

Perovskit-Silikon tandem güneş hücreleriyle, yeni nesil yüksek verimli güneş hücreleri piyasaya sürülmeye hazırlanıyor. Bu yeni hücreler iki yarı iletken malzemeyi bir araya getirerek verimliliği yüzde 45’e kadar yükseltiyor. Alman Makine Mühendisliği Endüstrisi Birliği’ne (VDMA) göre, bu hücrelerde seri üretimin 2027 yılında başlaması bekleniyor.

Anahtar teknoloji olarak depolama

PV’den gelen elektrik üretim payının artmasıyla birlikte, şebeke yoğunluğunu en aza indirmek ve elektrik şebekesinin frekansını dengelemek için acilen daha fazla depolama sistemine ihtiyaç duyuluyor. Büyük ölçekli depolama sistemleri şebeke istikrar hizmetlerini üstlenerek elektrik arz ve talebinin dengelenmesini sağlıyor. Batarya depolama sistemlerinin şarj ve deşarjı, karı artıran ve şebeke istikrarını destekleyen yapay zeka kontrollü yazılım tarafından optimize ediliyor.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının optimum kullanımı: Hibrit enerji santralleri

Güneş, rüzgar ve hidroelektrik gibi çeşitli yenilenebilir enerji kaynaklarını batarya depolama sistemleriyle birleştiren hibrit enerji santralleri, her bir şebeke bağlantı noktasının çoklu kullanımına izin vererek maliyetleri düşürüyor. Bir batarya depolama sisteminin entegre edilmesi, üretim ve tüketimi şebekeye hizmet edecek ve yük eğrisini optimize edecek şekilde uyumlu hale getirebiliyor; çünkü elektrik, yüksek kullanılabilirlik nedeniyle ucuz olduğunda depolanıyor ve fiyat yükseldiğinde şebekeye besleniyor.

Çift yönlü şarj: Depolama cihazı olarak e-araçlar

Elektrikli araçlar sadece elektrik tüketmekle kalmıyor, aynı zamanda gücü depolayarak şebekeye geri besleyebiliyor. E.ON’a göre, tek bir elektrikli otomobil akşam ve gece boyunca yaklaşık 11 haneye elektrik sağlayabiliyor. Örneğin, şebeke hizmetleri karşılığında ücretsiz şarj sağlayarak araçtan şebekeye çözümler sunulmaya başlanıyor.

Otopark PV: İkili arazi kullanımı

Otoparkları kaplayan PV modülleri, gelişmiş araziyi verimli bir şekilde kullanırken elementlere karşı koruma sağlıyor. Elektrikli araç şarj cihazları, modüller tarafından üretilen gücün park halindeki araçları şarj etmek için kullanılmasını sağlıyor. 

Geri dönüşüm yoluyla sürdürülebilirlik

İlk güneş patlamasından (2007) yaklaşık 20 yıl sonra, çok sayıda kullanılmış modülün atılması bekleniyor. PV geri dönüşüm şirketleri döngüsel ekonomiye odaklanırken; ham maddelerin yüzde 99’una kadarını geri kazandıran modül geri dönüşüm tesisleri kurulmaya başlıyor.

The smarter E AWARD ile inovasyon ödüllendiriliyor

Fotovoltaik, enerji depolama, e-mobilite, akıllı entegre enerji ve üstün proje kategorilerindeki ürün ve tasarımlar, The smarter E AWARD ile ödüllendiriliyor. Ödül töreninin Uluslararası Münih Kongre Merkezi 1. salonda 6 Mayıs’ta gerçekleştirilmesi planlanıyor.

Continue Reading

Bilgi Kaynakları

GENSED Başkanı Özdemir, Türkiye Yeşil Fonu’nun Sektör için Öncü Rolünü Vurguladı

Published

on

GENSED-Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği Başkanı Tolga Murat Özdemir, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in duyurduğu 155 milyar dolarlık Türkiye Yeşil Fonu’na ilişkin açıklamalarda bulundu. Özdemir, fonun, KOBİ’lere Çatı GES’ler için sağlanacak desteğin ve yeşil dönüşüm projelerinin finansmanında kritik bir rol oynayacağını belirtti. Ayrıca, fonun şeffaf ve etkin bir şekilde dağıtılmasının önemine dikkat çekti.

GENSED’in Başkanı olarak Özdemir, fonun, güneş enerjisi sektörünün finansman ve kapasite sorunlarına çözüm sunacağına inandığını ifade etti. Özdemir, bu fonun, Dünya Bankası tarafından desteklenen ve KOBİ’lere yönelik 850 milyon dolarlık bir paketin ilk bölümü olduğunu açıkladı. Yeşil Finans Projesi kapsamında, Çatı GES projelerine ve yeşil dönüşüm girişimlerine odaklanılacağını vurguladı.

Türkiye Yeşil Fonu’nun, hem tüzel hem de özel kişilerin yatırım yapabileceği bir girişim sermayesi yatırım fonu olduğunu belirten Özdemir, fonun, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeleri destekleyecek şekilde yapılandırıldığını dile getirdi.

Eylül ayında düzenlenen Solar+Storage NX ve NextGen E-Mobility + Charge Expo & Summit fuarlarına da değinen Özdemir, bu etkinliklerin, güneş enerjisi sistemleri, depolama sistemleri ve elektrikli araçları bir araya getirerek sektördeki yenilikleri ve gelişmeleri sergilediğini belirtti. Özdemir, Türkiye Yeşil Fonu’nun, ülkedeki elektrikli araçların artan ihtiyaçlarını karşılayacak güneş enerjisi santrallerinin finansmanında da önemli bir rol oynayacağını kaydetti.

Continue Reading

Bilgi Kaynakları

IRENA güncel yenilenebilir enerji üretimi raporunu yayınladı

Published

on

IRENA, Uluslararası yenilenebilir Enerji Ajansı, Dünya çapında yenilenebilir enerji kaynaklarından enerji üretimine ilişkin yeni raporunu yayınladı. Kapsamlı verilerin, istatistiklerin yer aldığı rapora buradan ulaşabilirsiniz.

2019 yılında yenilenebilir kaynaklardan üretilen enerji 6 963 TWh idi. Hidroenerji bunun % 61’ini meydana getirirken (4207 TWh), bunu rüzgar enerjisi (142 TWh), güneş enerjisi (693 TWh), biyoenerji 558 TWh), jeotermal enerji (92TWh) ve okyanus enerjisi (dalga ve gel-git enerjisi) 1TWh) izledi.

Biyoenerji üretiminin bölümlenmesi şu şekilde meydana geldi: 389 TWh (%69) katı yakıtlar, 92 TWh (%20) biyogaz, 69 TWh ( %10) yenilenebilir şehir atığı ve 8 TWh (%1) sıvı biyoyakıtlar.

2019 yılındaki yenilenebilir enerji üretimi 2018 yılına göre 361 TWh daha yüksekti; bu da %5.5’lik bir artış anlamına geliyor. Üretimdeki büyümenin 2018’de önceki yıla göre meydana gelen büyümeye göre biraz daha düşük olduğu görülüyor. Bu da 2018’de verilerde yukarı yönlü yapılan bir düzeltmeden kaynaklanıyor. Güneş ve rüzgar enerjisi üretimi, güneşteki üretim artışı 2018’dekine göre biraz daha düşük olmasına rağmen güçlü bir şekilde artmayı sürdürdü. Biyoenerji üretiminde de önceki yıllara göre büyük bir artış meydana geldi (+31 TWh).

Güneş ve rüzgar enerjisi üretimi 2019 yılında sırasıyla %23 ve %12 arttı. Bu iki enerji kanyağı birlikte yenilenebilir enerji üretiminde, 2015 yılından bu yana %71 oranında büyümeyle baskın olmayı sürdürüyorlar.

 

Bölgelere göre yenilenebilir enerji üretimi

Geçen yıllarda olduğu gibi 2019 yılında da Asya, yenilenebilir enerji üretiminde 245 TWh değerinde bir artış ile en çok büyümeyi gerçekleştirdi. Asya’nın küresel yenilenebilir enerji üretimindeki payı da artmayı sürdürerek %42 oranına ulaştı. Avrupa ve Kuzey Amerika sırasıyla %19 ve %18 oranında paylara sahip olurken, bunları Güney Amerika (%11) ve Avrasya (%5) izledi.

2019 yılında, hidroenerji üretimi bölgelerin çoğunda ön plana çıktı. Ancak en çok artışı 90 TWh ile Asya’da meydana geldi. Rüzgar enerjisi üretimindeki artışın çoğu Avrupa’da ve Asya’da sırasıyla +58 TWh ve +51 TWh ile gerçekleşti. Kuzey Amerika da +25 TWh ile takip etti. Asya, aynı zamanda +77TWh ile, küresel artışın +128 TWh olduğu güneş enerjisi üretiminde en çok büyümeye sahip oldu.

 

 

 

 

Continue Reading

Trendler