Connect with us

Genel

KPMG ve Enerji IQ’nun Türkiye’nin 2021 enerji piyasası karnesini yansıtan raporu yayımlandı

Published

on

KPMG ve Enerji IQ iş birliği ile hazırlanan “Enerji Sektörel Bakış, 2021” raporu Türkiye’nin elektrik, doğal gaz ve akaryakıt piyasalarının 2021 yılındaki görünümüne dair önemli bilgilere yer veriliyor. Rapora göre Türkiye’de toplam elektrik tüketiminde %9’luk yıllık büyüme yaşanırken meskenlerde yıllık elektrik tüketimi yaklaşık 3.000 kWh oldu. Doğal gaz talebinin neredeyse tamamının ithalat yoluyla karşılandığının ve en fazla doğal gaz ithal edilen ülkenin Rusya olduğunun belirtildiği rapora göre Türkiye’nin ham petrol stoku, net ithalatı 100 gün karşılamaya yetecek düzeyde.

Denetim, vergi, kurumsal finansman ve danışmanlık alanında teknoloji temelli hizmetler sunan KPMG ve enerji piyasasına yönelik bilgi ve danışmanlık hizmetleri veren Enerji IQ tarafından ortak hazırlanan, Türkiye’deki enerji sektörünün 2021 yılı görünümünü ortaya koyan “Enerji Sektörel Bakış” raporu yayımlandı. Global ve yerel ekonomik görünümün yanı sıra son küresel gelişmeler ışığında hazırlanan raporda, Türkiye’nin elektrik, doğal gaz ve akaryakıt piyasalarının görünümüne dair önemli bilgilere yer veriliyor.
Raporla ilgili değerlendirmede bulunan KPMG Türkiye Petrol ve Doğal Gaz Lideri Hakan Demirelli, “Enerji sektörünün küresel trendleri ve yerel gündeme ilişkin yorumların yanı sıra Türkiye elektrik, doğal gaz ve akaryakıt piyasalarının geçmiş dönemlerle karşılaştırmalı 2021 yılı analizlerini içeren raporumuz, enerji piyasalarına ilgi duyan herkese bu konularda tek başına yeterli bir kaynak olma özelliği taşıyor” dedi.
KPMG Türkiye Elektrik ve Altyapı Lideri Erman Durmaz ise raporu, “Enerji sektöründeki dijital yenilik, piyasalardaki değişkenlik ve dekarbonizasyon için artan talep ve diğer faktörlerin yönlendirdiği dönüşümü ele alan 2021 yılı enerji sektörü raporumuzun sektördeki tüm oyuncalar için işlerini nasıl ayarlayacaklarını, değişen müşteri taleplerini nasıl karşılayacaklarını ve yeni fırsatlardan nasıl yararlanacaklarını araştırırken yararlanabilecekleri iyi bir kaynak olacağını inanıyorum” şeklinde değerlendirdi.
Enerji piyasasında doğru bilgiye ve güvenilir analize hızlı ulaşmanın artan önemine dikkat çeken Enerji IQ Bilgi Servisleri Genel Müdürü Emre Ertürk de “Enerji piyasasında veriye erişimin önündeki engeller büyük oranda kalktı. Ancak, güvenilir bilgiye ve öngörüye dayanan analizlere duyulan ihtiyaç sürekli artıyor. KPMG ile birlikte hazırladığımız raporun, bu gereksinimi karşılamasını umuyoruz” dedi.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretimindeki aylık payı ilk defa 50’ye ulaştı
Rapora göre 2021 yılında Türkiye’nin elektrik üretimi %9 artışla 329 TWh’e ulaştı. Rüzgâr ve güneş santrallerinin elektrik üretiminde payı toplamda %13’e çıkarken, düşük su seviyelerinden dolayı hidroelektrik santrallerin yıllık elektrik üretiminde %29 azalma kaydedildi. Elektrik enerjisi üretiminde hidroelektrik santrallerinin payındaki bu düşüş, doğal gaz santrallerindeki artan üretim ile karşılandı. Güneşe dayalı kurulu güç yıl sonunda 7,9 GW’a ulaşırken, toplam 117 TWh olarak gerçekleşen yenilenebilir üretimin %64’ü Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması (YEKDEM) kapsamında faaliyet gösteren santrallerden geldi. Yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretimindeki aylık payı ilk defa Nisan 2021’de %50’ye ulaştı.

Toplam elektrik tüketiminde %9’luk yıllık büyüme yaşandı
Elektrik tüketimindeki yıldan yıla değişim, Türkiye’nin GSYH büyüme oranıyla uyumlu bir şekilde ilerledi. Öte yandan, her yıl artmaya devam eden kişi başı elektrik tüketimi son 10 yıldır kişi başına düşen GSYH’den tamamen ayrışmış göründü. Türkiye’nin toplam elektrik tüketimi, 2021 sonu itibarıyla %9’luk yıllık büyümeyle 327 TWh’e ulaştı. Elektrik tüketiminde sanayi %44 ile başı çekerken, bunu %24’lük eşit pay ile mesken ve ticarethaneler izledi. Aydınlatma ve tarımsal sulama, sırasıyla %2 ve %5 ile elektriğin diğer tüketim alanlarını oluşturdu.

Meskenlerde yıllık elektrik tüketimi yaklaşık 3.000 kWh oldu
Yıl sonu itibarıyla mesken abone sayısı 39 milyona yaklaştı, ticarethane abone sayısı ise 7 milyonu geçti. 2020’nin ikinci yarısındaki azalmaya karşın 2021 yılı abone sayısındaki en yüksek artış hızı %8 ile sanayide oldu ve 87 bini geçti. Ülke genelinde mesken abonesi başına ortalama yıllık elektrik enerjisi tüketimi yaklaşık 3.000 kWh olarak hesaplandı. Güncel serbest tüketici limiti ise yıllık 1.100 kWh olarak belirlendi.

Elektrik üretiminde son beş yılın en yüksek artışı
Elektrik üretimi son beş yılın en yüksek artışı olan yıllık %9’luk büyüme ile 329 TWh olarak gerçekleşti. Elektrik üretiminde doğal gazın payı geçen iki yıla kıyasla arttı ve %33 olarak gerçekleşti. Doğal gaz santrallerini sırasıyla toplam %30 ile ithal kömür ve linyit santralleri ve toplam %17 ile akarsu ve barajlı hidroelektrik santraller izledi. 2021 yılında hidroelektrik santrallerin üretimindeki düşüş, doğal gazdaki artış ile karşılandı.

Enerji üretiminde rüzgâr ve güneş rekor kırdı
Yenilenebilir enerji ile ilgili verilerin de yer aldığı rapora göre, 2021 yılında enerji üretiminde hem rüzgâr hem de güneş rekor kırdı ve üretimde payları sırasıyla %9 ve %4 oldu. Hidroelektrik, rüzgâr, jeotermal, biyokütle ve güneş santrallerinden gelen toplam yenilenebilir elektrik üretimi 117 TWh ile yıllık üretimin %35’ini sağladı. Yenilenebilir üretimin %64’üne karşılık gelen 74 TWh YEKDEM kapsamında gerçekleşti. YEKDEM katılımında rüzgâr santralleri 25 TWh ile ilk sırada, hidroelektrik santraller ise 22 TWh ile ikinci sırada yer aldı.

Enerji fiyatlarında çok ciddi artışlar görüldü
2021 yılının özellikle son çeyreğinde elektrik piyasa fiyatlarında çok ciddi artışlar yaşandı. Artışın nedenleri arasında kısıtlamaların sona ermesi ile artan talep, kuraklıktan dolayı hidroelektrik santrallerin düşük doluluk oranları, mevsim normalleri üstündeki yaz sıcaklıkları, rekor düzeylere çıkan ithal kömür ve doğal gaz fiyatları ve doğal gaz ithalatında artan spot LNG’nin payı sayılabilir.

Türkiye’de doğal gaz talebinin %99’undan fazlası ithalat yoluyla karşılanıyor
2021 yılı, Türkiye doğal gaz piyasası için de kolay kolay hafızalardan silinmeyecek gelişmelere sahne oldu. Rapora göre Türkiye’nin ortalama yıllık tüketiminin %26’sına karşılık gelen 15,9 milyar m3 miktarlı uzun dönemli doğal gaz kontratlarının geçen yıl içerisinde sona ermeye başlaması, ülkenin doğal gaz arz tercihlerini yeniden belirlemesi gerekliliğini ortaya çıkardı. Yıllık doğal gaz talebi 60 milyar m3 seviyesine ulaşan Türkiye; Almanya ve İtalya ile birlikte Avrupa’nın en büyük pazarlarından biri olmayı sürdürüyor. Ancak Türkiye’nin doğal gaz üretiminin 2011 – 2021 döneminde ulaştığı 476,82 milyon m3 ortalama miktar, talebin %99’undan fazlasının ithalat yoluyla karşılanmasına neden oluyor. Türkiye Avrupa’nın en büyük pazarlarından biri olmayı sürdürse de sınırlı doğal gaz üretimi, talebin neredeyse tamamının ithalat yoluyla karşılanmasına neden oluyor.

Türkiye’nin en fazla doğal gaz ithal ettiği ülke Rusya
Türkiye, 2021 yılı içerisinde ithal ettiği 58,70 milyar m3 doğal gazın %44,87’sine karşılık gelen 26,34 milyar m3’ü Rusya Federasyonu’ndan ithal etti. Boru hatları ile gaz ithal edilen İran’ın payı 9,43 milyar m3 ile %16,07 olurken, Azerbaycan’ın payı ise Nisan 2021 döneminde süresi biten 6,6 milyar m3/yıl kontrat nedeniyle 8,82 milyar m3 ile %15,03 oranına geriledi. Azerbaycan’dan ithal edilen doğal gaz miktarı, bu nedenle bir önceki seneye göre 2,73 milyar m3 azaldı.

Türkiye’nin ham petrol stoku, net ithalatı 100 gün karşılamaya yetecek düzeyde
Doğal gaza benzer şekilde ülkemizin ham petrol ihtiyacının %90’ı da ithalat yoluyla karşılanıyor. Türkiye 2021 yılında 3,4 milyon ton ham petrol üretti. Bu toplam 34,8 milyon ton olan arzın %10’unu oluşturdu. Derlenen aylık bildirimlere göre Türkiye’nin rafinerilerinde tutulan toplam ham petrol stoku, 2021 yılı sonu itibarıyla ülkenin net ithalatını 100 gün karşılamaya yetecek düzeyde.

Türkiye, günlük ham petrol üretimini 2023 yılına kadar %75 oranında artırmayı hedefliyor
Artan ham petrol talebi ve arzda %90 oranında dışa bağımlılık karşısında son yıllarda yeni petrol sahaları için arama çalışmalarını hızlandı. Mevcut kuyuların çoğunun üretim verimi, sahaların ilerleyen yaşı nedeniyle düşüyor. Ancak TPAO, günlük ham petrol üretiminin 2023 yılına kadar %75 oranında artmasını hedefliyor. Bu doğrultuda yeni konvansiyonel olmayan arama faaliyetlerine ek olarak, son yıllarda kamu envanterine katılan iki sismik araştırma ve üç sondaj gemisinden oluşan filoyla Karadeniz ve Akdeniz’de arama faaliyetlerine başlandı. Sakarya sahasındaki derin deniz sondajları sonucunda 2020 yılında Tuna-1 kuyusunda ve 2021 yılında Amasra-1 kuyusunda bulunan doğal gaz rezervleri, açıklanan ilk keşifler oldu.

Akaryakıtta en fazla talep motorinde
Türkiye’de yılda toplam 40 milyon ton ham petrol işleme kapasitesine sahip beş adet rafineri bulunuyor. Bu rafinerilerin 2021 yılında ürettikleri toplam 26,2 milyon ton akaryakıt, Türkiye’nin 37,4 milyon ton akaryakıt arzının %70’ini oluşturdu. Kalan 11,2 milyon ton ise %81’i motorin olmak üzere ithal edildi. Öte yandan 2021 yılında oluşan toplam talebin %78’i tüketime, %22’i ise ihracata yönelik oldu. Kısıtlamaların kalkmasıyla artan ulaşım faaliyetlerinin de etkisiyle akaryakıt talebi Mart 2021’den itibaren yükseldi. Motorin, 28,8 milyon ton ile toplam yıllık talebin %74’ünü oluşturdu. Bunu 4,7 milyon ton ile benzin ve 3,5 milyon ton ile havacılık yakıtları izledi. Denizcilik yakıtı talebi 1,3 milyon ton iken fuel oil talebi 0,5 milyon ton oldu.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Türkiye endüstrisine, alana özel, spesifik yayınlar üreten MONETA Tanıtım’ın sektörel dergilerinin editörlüğünü yapmaktayım. Yeni nesil, dinamik yayıncılık anlayışıyla, dijital ve basılı mecralarda içerik geliştirmek için çalışmaktayız.

Continue Reading
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Genel

Türkiye, yeni şebeke yatırımı olmadan güneşteki kurulu gücünü %35 artırabilir

Gerekli düzenlemelerle Türkiye’deki rüzgar ve hidroelektrik santrallerine 8 GW’lık hibrit güneş santrali eklemek mümkün

Published

on

Türkiye, yeni şebeke yatırımı olmadan güneşteki kurulu gücünü %35 artırabilir

Enerji alanında çalışmalar yapan Londra merkezli düşünce kuruluşu EMBER, Türkiye’deki şebeke bağlantı kapasitesi sorunlarını ve bu sorunları aşmaya yönelik çözümlerden biri olabilecek hibrit güneş santrallerinin performanslarını analiz ettiği yeni bir araştırma yayınladı. Türkiye’nin hibrit güneş santralleriyle şebeke kısıtlarını aşabileceğine vurgu yapılan araştırmada, “Şebeke kapasitesinin sınırlı olması, yenilenebilir enerji projelerinin reddedilmesine neden olurken enerji dönüşümünü de yavaşlatıyor” dendi. Gerekli düzenlemelerle Türkiye’deki rüzgar ve hidroelektrik santrallerine 8 GW’lık hibrit güneş santrali eklemenin mümkün olduğuna değinilen analizde, bu sayede yeni şebeke yatırımına gerek duymadan Türkiye güneş kurulu gücünün en az %35 artırılabileceği kaydedildi.

Kısa sürede 30 GW sınırı aşılabilir


EMBER Türkiye Enerji Analisti Çağlar Çeliköz tarafından kaleme alınan araştırmada, “Güneş potansiyelinin yüksek olduğu Türkiye’de, hibrit güneş santrallerinin önündeki engeller kaldırılırsa mevcut güneş kurulu gücü en az %35 artırılabilir. Bu sayede santrallerin üretim kapasiteleri artarken, mevcut iletim hatları da daha verimli kullanılabilir. Türkiye’de güneş enerjisi kurulu gücü, kısa süre içinde 30 GW sınırını aşarak, kaynaklara göre kurulu güç sıralamasında açık ara lider konumuna gelebilir” ifadeleri kullanıldı.

Dünyadaki şebeke kapasitesi sorunlarına da değinilen raporda önemli çıkarımlar 3 başlıkta toplandı:

1- Yeni yatırımlar şebeke kısıtına takılıyor, hibrit güneş kurulumları yavaş ilerliyor

    Eylül 2024’ten beri iletim seviyesinden bağlantı için yeni kapasite açıklanmazken; Şubat 2024 ile Nisan 2025 arasındaki 15 aylık dönemde, Türkiye’de lisanssız güneş santralleri için yapılan iletim seviyesinden şebeke bağlantı başvurularının %65’i “bağlantı kısıtları” nedeniyle reddedildi. Mayıs 2025 itibarıyla Türkiye’de dağıtım seviyesinden bağlantı için kalan kapasite ise sadece 0,52 GW. Oysa hidroelektrik veya rüzgar santralleri ile aynı şebeke bağlantısını kullanabilen hibrit güneş santralleri sayesinde, ilave şebeke yatırımına ihtiyaç olmadan Türkiye’nin güneş enerjisi kapasitesi artırılabilir.

    Diğer taraftan Türkiye, hibrit güneş kurulumlarında ise ağır ilerliyor. Son dört yılda 3,5 GW’lık hibrit güneş projesine kurulum izni verilirken, bu kapasitenin yalnızca %41’i işletmeye alınabildi.

    2- Türkiye’deki hibrit güneş potansiyeli 8 GW’tan fazla

    Mevcut piyasa koşulları ve ekonomik göstergelere dayanan potansiyel analizine göre, Türkiye’de özel sektöre ait rüzgar ve hidroelektrik santrallerindeki hibrit güneş potansiyeli 8 GW seviyesinde. Elektrik fiyatları ile kredi faiz oranlarının daha elverişli olduğu senaryolarda ise bu potansiyel 25,6 GW’a kadar çıkmaktadır.

    Söz konusu hibrit güneş potansiyelinin %46’sı, barajlı hidroelektrik santrallerde bulunuyor. 8 GW’lık hibrit güneş kapasitesinin devreye alınması, toplam güneş kurulu gücünü 30 GW’a çıkararak güneşi, Türkiye’nin açık ara en büyük enerji kaynağı haline getirebilir.

    3- 2024 yılında rüzgar ve hidroelektrik üretimine, hibrit güneş %14 katkı sağladı

    Mevcut hibrit güneş enerjisi santralleri, 2024 yılında bağlı oldukları 25 rüzgar ve hidroelektrik santralinin üretimine %14 oranında ek katkı sağladı. Hibrit güneş santrallerinin üretime sağladıkları katkı sayesinde, bağlı oldukları birincil kaynakların mevcut bağlantı kapasite faktörü ortalama 5 puan artarak %32’ye yükseldi.

    Hibrit güneş santrallerinin etkisi yaz aylarında en yüksek seviyesine çıkıyor. 2024 Haziran ve Ağustos ayları arasında hibrit güneş santralleri rüzgar, akarsu ve barajlı hidroelektrik santrallerinin bağlantı kapasite faktörlerini ortalama 7,3 puan artırdı. Özellikle, Doğu Anadolu Bölgesi’nde bulunan bir rüzgar santralinin bağlantı kapasite faktörü, 2024 yılında hibrit güneş santrali sayesinde neredeyse 20 puanlık artış kaydetti.

    Continue Reading

    Genel

    Türkiye ve Amerika jeneratör sektörleri arasında stratejik iş birliği

    Published

    on

    EGSA-JENDER İmza Töreni

    Türkiye jeneratör ve güç sistemleri sektörünün lider kuruluşu JENDER, dünya jeneratör endüstrisinin en büyük ve en köklü organizasyonu olan Electrical Generating Systems Association (EGSA) ile kardeş dernek anlaşması imzaladı.

    Bu tarihi adım, 24 Nisan 2025 tarihinde ABD’nin Chicago şehrinde, JENDER Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Özer’in online katılımı, EGSA Yönetim Kurulu Başkanı Daniel Barbersek ve EGSA CEO’su Mir Mustafa JD, CAE ile JENDER Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreteri Faruk AKSOY tarafından resmi olarak atıldı.

    Jeneratör sektöründe global iş birliklerine yeni bir boyut kazandıran bu anlaşma, sektörün uluslararası standartlarını geliştirmeyi ve Türkiye ile Amerika arasındaki teknolojik ve ticari köprüleri güçlendirmeyi hedefliyor. Bu anlaşmayla birlikte JENDER ve EGSA, sektörel bilgi paylaşımı, eğitim ve sertifikasyon, B2B etkinlikler, Ar-Ge çalışmaları ve sürdürülebilirlik projelerinde kapsamlı bir iş birliği kuracak.

    Bu iş birliği JENDER üyelerine, EGSA’nın oluşturduğu dünya çapındaki teknik bilgi havuzuna, standartlara ve iş geliştirme fırsatlarına erişim imkanı sağlayacak. Aynı zamanda, Türkiye jeneratör sektörü, uluslararası platformlarda daha güçlü bir temsil gücüne kavuşacak. Bu sayede JENDER üye firmaları, dünya genelindeki projelerde daha etkin bir rol üstlenebilecek.

    Türkiye jeneratör sektörü artık dünya sahnesinde
    Bu tarihi anlaşmayla:
    • Türkiye jeneratör sektörü dünya arenasında görünürlük ve etkinlik kazanacak.
    • Sektörümüz, daha yüksek kalite standartlarına ve uluslararası pazarlara daha hızlı erişim sağlayacak.

    • Türk üreticileri ve mühendisleri, global enerji projelerinde daha fazla tercih edilir hale gelecek.

    Bu önemli iş birliği, Türkiye’nin güç sistemleri alanındaki teknolojik bilgi birikimini küresel sahneye taşıyarak yeni yatırım ve büyüme fırsatlarının önünü açacak.

    Dünyanın en büyük ve en eski jeneratör organizasyonu
    Electrical Generating Systems Association (EGSA), 1968 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde kurulmuş ve o tarihten bu yana jeneratör ve güç sistemleri teknolojilerine odaklanmıştır. Bugün yaklaşık 500 üye şirketi ile EGSA, jeneratör üreticilerini, distribütörleri, mühendislik firmalarını, sistem entegratörlerini, servis sağlayıcıları ve son kullanıcıları aynı platformda buluşturmaktadır. EGSA’nın misyonu; sektördeki teknolojileri geliştirmek, standartları yükseltmek ve en iyi uygulamaları yaygınlaştırarak sektörün küresel rekabet gücünü artırmaktır.

    EGSA, Amerika dışında ilk kez bir dernekle iş birliği yapıyor
    Bu iş birliği, EGSA’nın tarihinde bir ilktir. Amerika dışında bir kuruluşla yapılan ilk kardeş dernek anlaşması olması, bu iş birliğinin önemini daha da artırmaktadır. EGSA, Türkiye üzerinden Avrupa ve Asya pazarlarına daha etkin ulaşmayı hedeflerken, JENDER üyeleri de uluslararası bilgi ve iş ağına doğrudan bağlanma fırsatı yakalayacak.

    Güçlü ortaklıkla hayata geçecek faaliyetler:
    Sektörel bilgi ve deneyim paylaşımı
    Ortak eğitim ve sertifikasyon programları
    Uluslararası B2B etkinlikler ve güçlü network oluşturma
    Standartlar, teknik belgeler ve raporların paylaşımı
    Fuarlar, sürdürülebilirlik ve Ar-Ge girişimlerine destek
    JENDER üyeleri ile EGSA üyeleri ortak iş birliği, ihracat ve yatırım çalışmalarını destekleme

    Türkiye jeneratör sektörünün küresel güçlenmesi
    Bu anlaşmayla JENDER üyesi Türk jeneratör imalatçıları:

    • Dünya jeneratör sektöründe daha fazla söz sahibi olacak.

    • Yeni iş birlikleri ve yatırım fırsatlarına ulaşacak.

    • Enerji üretimi teknolojilerinde global standartlarla daha hızlı entegre olacak.

    JENDER, ülkemizi uluslararası platformlarda temsil etmenin gururunu taşırken, Türkiye jeneratör sektörünün globalleşme sürecine liderlik etmeye devam edecek.

    Data center pazarı ve geleceği
    Amerika Birleşik Devletleri’ndeki veri merkezi pazarı, hızla büyüyen ve stratejik öneme sahip bir sektör olarak dikkat çekmektedir. 2024 yılı itibarıyla Kuzey Amerika’da yaklaşık 6.350 MW’lık veri merkezi kapasitesi inşa halindedir ve bu kapasitenin %72’si kiralanmıştır. Yapay zekâ ve bulut bilişim alanlarındaki gelişmeler, veri merkezi pazarının büyümesini hızlandırmaktadır. Kuzey Amerika veri merkezi pazarının 2024 yılı itibarıyla büyüklüğü 26,67 milyar dolar iken, 2028 yılına kadar 55,83 milyar dolara ulaşması beklenmektedir. Bu büyüme, yıllık %15,92’lik bir bileşik yıllık büyüme oranına (CAGR) işaret etmektedir.

    Bu büyüyen pazar, Türk jeneratör sektörüne yeni fırsatlar sunmakta olup, özellikle yüksek enerji tüketimi gereksinimlerini karşılamak için güçlü jeneratör çözümlerine olan talep artmaktadır. Ayrıca, dünya genelinde veri merkezi pazarı için önümüzdeki yıllarda büyük yatırımlar yapılması beklenmektedir.

    Yeni Trump tarifeleri ve Türk jeneratör sektörü için önemi
    ABD Başkanı Donald Trump’ın 2024 seçim kampanyasında fosil yakıt endüstrisinden aldığı destekle birlikte, çevresel düzenlemeleri gevşetme ve enerji yoğun sektörleri destekleme politikaları ön plana çıkmıştır. Bu durum, veri merkezi ve enerji sektörlerinde büyük bir büyüme potansiyeli yaratmaktadır. Örneğin, Energy Transfer şirketi, veri merkezi hizmet taleplerinde %75 oranında bir artış bildirmiştir.

    Bu politikalar, Türk jeneratör üreticileri için Amerika pazarında yeni fırsatlar sunmaktadır. JENDER’in EGSA ile yaptığı iş birliği, Türk üreticilerinin bu büyüyen pazarda daha etkin bir şekilde yer almasına olanak sağlayacaktır.

    Ayrıca, Amerika’ya yönelik %10’luk ek tarif vergi oranı, Türkiye’nin jeneratör üreticilerini Avrupa ve diğer ülke üreticilerine kıyasla daha avantajlı bir konuma getirmektedir. Bu durum, Türk üreticilerinin Amerika pazarında rekabet avantajı elde etmelerini sağlamaktadır.

    JENDER Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Özer, “Bugün, Türkiye jeneratör sektörü için tarihi bir adım atıyoruz. EGSA ile imzaladığımız kardeş dernek anlaşması, sadece sektörümüzün uluslararası arenadaki gücünü artırmakla kalmayacak, aynı zamanda Türk mühendislik ve üretim yetkinliklerinin dünya çapında tanınmasını sağlayacaktır. JENDER olarak, bu iş birliği sayesinde JENDER üyelerini küresel arenaya daha güçlü bir şekilde taşıyacak bu iş birliğinden büyük gurur duyuyoruz. EGSA ile atılan bu adım, üyelerimize yeni kapılar açacak ve sektörümüzde sürdürülebilir büyümeyi destekleyecek” dedi.

    EGSA Yönetim Kurulu Başkanı Daniel Barbersek, “JENDER ile kardeş dernek olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Türkiye’nin güçlü ve dinamik jeneratör sektörünün, EGSA’nın global ağına değerli katkılar sağlayacağına inanıyoruz. JENDER ile kurduğumuz bu kardeş dernek ilişkisi, sadece iki ülke arasında değil, dünya çapında güç sistemleri sektörüne önemli katkılar sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.

    EGSA CEO’su Mir Mustafa JD, CAE, “Bu stratejik ortaklık sayesinde, EGSA bilgi, deneyim ve inovasyonu daha geniş coğrafyalarda paylaşılacak. JENDER ile birlikte, sektörde uluslararası standartların yükseltilmesine katkıda bulunacağız” açıklamasında bulundu.

    Continue Reading

    Genel

    Akra Hotels, elektrik ihtiyacının %100’ünü güneşten karşılayacak

    Akra Hotels, gerçekleştirdiği yatırımlarla 2025 yılı sonuna kadar elektriğin %100’ünü güneş enerjisi santrallerinden karşılamayı hedefliyor.

    Published

    on

    Akra Hotels, elektrik ihtiyacının %100’ünü güneşten karşılayacak

    Sürdürülebilirlik çalışmaları kapsamında güneş enerjisi santrali yatırımlarına odaklanan Akra Hotels, 2024 yılında elektrik ihtiyacının %65’ini güneşten elde etti. Şirket gerçekleştirdiği yatırımları ile 2025 yılı sonuna kadar elektriğin %100’ünü güneş enerjisi santrallerinden karşılamayı hedefliyor.

    Dünyaya karşı sorumluluğu doğrultusunda 2022 yılından günümüze güneş enerjisi santralleri yatırımlarını sürdüren Akra Hotels, 2022 yılında Döşemealtı ve Aksu, 2023 yılında Afyon Sandıklı, 2024 yılında Alanya ve Elmalı Bayındır’da faaliyete aldığı santralleri ile 2024 yılında 18.990.945 kWh elektrik üretti. Elde ettiği enerji ile 2024 yılındaki elektrik tüketiminin yaklaşık yüzde 65’ini güneşten karşılayan Akra Hotels, tüm tesislerinin ihtiyacını güneş enerjisi santrallerinden karşılama hedefi doğrultusunda 2025 Mart ayı itibarıyla Elmalı Kışlaköy’deki 3.9 mWp güneş enerjisi santralini faaliyete açacak.

    Faaliyette olan güneş enerjisi santralleri ile toplamda 21 mWp güce sahip olan Akra Hotels, gerçekleştirilen yatırımlar ve hayata geçireceği tasarruf tedbirleri ile güneş enerjisi santrallerinden 33 milyon kWh elektrik üretmeyi ve 2025 yılı sonuna kadar tüm tesislerinin enerji ihtiyacının %100’ünü güneşten karşılamayı hedefliyor.

    Continue Reading

    Trendler