Connect with us

Genel

Hibrit enerji santrallerinin de tercihi ASUNİM

Published

on

Hibrit Enerji santralleri gibi üst düzey mühendislik ve know-how isteyen konularda ilk akla gelen, Türkiye’nin en köklü EPC firmalarından ASUNİM, toplamda 42 MW gücü bulan ve 2 santrali kapsayan Türkiye’nin en büyük hibrit projelerinden birisi için Sancak Enerji’nin tercihi oldu.

Pek çok elemeden geçerek seçilen ve istenilen gereklilikleri sağlayabilen ASUNİM, Sancak Enerji ile Yahyalı RES ve Bağlar RES santrallerine Hibrit enerji santrali kurulumu için EPC sözleşmesi imzaladı.

ASUNİM, Sancak Enerji’nin sahip olduğu, Konya’da 2018 yılında elektrik üretimine başlayan ve 103,2MW kurulu gücü bulunan Bağlar Rüzgar Enerji Santrali projesine 26MW’lik güneş enerji santrali ve 2015 yılında elektrik üretmeye başlayan toplam kurulu gücü 52.8MW olan Yahyalı Rüzgar Enerji santraline entegre olacak 16MW’lik Güneş enerji santrali kuracak.

Böylece rüzgar enerjisinden verim alınamadığı zamanlarda güneş santrali devreye girerek hibrit santralin tam verimlilik ve performans ile çalışmasını sağlayacak.

Türkiye’nin tam anlamıyla EPC olması açısından hem en büyük hem aynı anda iki ayrı santrali kapsayan projesini gerçekleştireceklerini belirten ASUNİM Yönetim Kurulu Başkanı Umut Gürbüz, “İmzaladığımız bu projenin bizim için önemi büyük. Sancak Enerji mühendislikten tasarıma, tedarikten kuruluma, inşaat ve devreye almadan bakım onarıma kadar projenin tüm süreçlerinde bize tam güvenini göstermiş oldu. Full EPC dediğimiz bu proje tipinde süreçlerin tamamını biz yöneteceğiz. Bu anlamda da Türkiye’de hibrit projelerinde bir ilki gerçekleştiriyoruz; tek firma tarafından 360 derece projenin her bir detayında ASUNİM imzası olacak en büyük hibrit projesi. Yine ASUNİM’in uluslararası deneyimi bu projede de çok önemli olacak. 3 boyutlu tasarımlar, ileri mühendislik ve yazılım hizmetleri ve en önemlisi Türkiye’de ilk defa uygulanacak olan Hybrid Power Plant Controller teknolojisinin bu projede kullanılması projedeki ASUNIM ayrıcalıklarından sadece bir kaç tanesi olacak.

Söz konusu projelerin yapımına 2023 yılının ilk çeyreğinde başlanacak olup, yıl sonuna kadar tamamlanması planlanmaktadır.

 

 

Türkiye endüstrisine, alana özel, spesifik yayınlar üreten MONETA Tanıtım’ın sektörel dergilerinin editörlüğünü yapmaktayım. Yeni nesil, dinamik yayıncılık anlayışıyla, dijital ve basılı mecralarda içerik geliştirmek için çalışmaktayız.

Genel

Türkiye’nin ilk depolamalı lisanslı GES’i Konya’da hayata geçiyor

Published

on

Türkiye’nin ilk depolamalı lisanslı GES’i Konya’da hayata geçiyor

Türkiye’nin ilk depolamalı lisanslı anahtar teslim güneş enerjisi santrali projesi TSKB finansmanıyla Chint Power, Astronergy, Chint Green Energy ve Poweren Enerji iş birliğiyle Konya’nın Kulu ilçesinde hayata geçiyor. Chint Solar Türkiye Grubu’nun uçtan uca anahtar teslim olarak yöneteceği proje kapsamında Chint Power’ın ileri teknolojiye sahip enerji depolama çözümleri ve üstün sıcaklık çalışma performansına sahip inverter ürünleri, Astronergy’nin Tier-1 TOPCon yerli güneş panelleri ile Chint Green Energy’nin uzman mühendislik ve inşaat hizmetleri bütünleşerek projenin 2025 yılının ilk çeyreğinde devreye alınması planlanıyor.

Konya’nın Kulu ilçesinde Türkiye’nin ilk depolamalı lisanslı güneş enerjisi santrali projesi hayata geçiyor. Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’nın (TSKB) finanse ettiği Poweren Enerji’nin, Chint Power, Astronergy, ve Chint Green Energy iş birliği çerçevesinde başlattığı bu proje, ülkemizin yenilenebilir enerji altyapısına önemli bir katkı sunmayı hedefliyor.

Dünya’da ve Türkiye’de uçtan uca sağladığı yenilenebilir enerji çözümlerinde lider konumda olan Chint Solar Grubu şirketleri, (Chint Power, Astronergy, ve Chint Green Energy) sürdürülebilir enerji atılımlarına devam ediyor. Poweren Enerji iş birliği ile hayata geçirilecek olan bu proje kapsamında, rüzgâr ve güneş enerji santralleriyle uyumlu, sorunsuz entegrasyon sağlayan Chint Power’ın 10MWh enerji depolama sitemi kullanılacak. Ayrıca Astronergy’nin 12 MWp kurulu gücünde N-Type TOPCon teknolojisine sahip yerli üretim güneş panelleri, bununla birlikte Chint Power’ın 11.5 MWe gücündeki üstün sıcaklık çalışma performansına sahip inverterleri, Chint Elektrik’in alçak gerilim şalt ürünleri ile birlikte Chint Green Energy’nin EPC (Mühendislik, Tedarik ve Kurulum) hizmetlerini bir arada sağladığı maksimum verimliliğin birleştiği özel bir proje hayata geçirilecek. Tüm bu sistem bileşenleri Chint Solar Grubu’nun solar değer zincirini ve entegre hizmetlerini yine titizlikle uygulayacağı özel bir proje olup, 2025 yılının ilk çeyreğinde devreye alınması planlanıyor.  

“Türkiye’nin öncü enerji depolama projelerinden biri olacak.”

Projeye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Chint Solar Türkiye Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ercüment Kaya, “Türkiye’nin ilk depolamalı lisanslı güneş enerjisi santralini hayata geçirecek olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Poweren Enerji ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliği, yenilenebilir enerji alanında Türkiye’nin öncü projelerinden biri olarak öne çıkıyor. Hep dediğimiz gibi Türkiye pazarında faaliyet gösteren küresel bir güç olarak iş ortaklarımızın yenilenebilir enerji projelerine ve sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlamayı kendimize ilke edindik. Ülkemize katma değer sağlayan projelere öncülük etmeye, yaptığımız yatırımlar ve hayata geçirdiğimiz iş birlikleri ile ülkemizin yenilenebilir enerji alt yapısına katkı sağlamaya ve iş ortaklarımızı solar değer zincirimizle daha fazla buluşturmaya tüm hızımızla devam edeceğiz. Anlaşmanın her iki taraf için de hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum’’ dedi.

“Bu proje bizler için önemli bir kilometre taşı niteliğinde”

Bu iş birliğinin yenilenebilir enerji sektöründe yaratacağı sinerjiye vurgu yapan Poweren Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Halife Koç ise şu açıklamalarda bulundu: ‘’Poweren Enerji olarak ülkemizin yeşil enerji dönüşümü ve iklim değişikliği adaptasyonunu destekleyecek projeleri hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Bu hedefimiz doğrultusunda yaptığımız yatırımların tamamı yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşmaktadır.

Bugün Chint Power, Astronergy ve Chint Green Energy ile imzaladığımız bu anlaşma ile Konya Kulu’da 10 MWh kurulu gücünde depolamalı güneş enerjisi santralini 2025 yılının ilk çeyreğinde devreye almayı planlıyoruz. Yatırım tamamlandığında ülkemizde devreye alınmış ilk projeler arasında yer alacaktır. Bu projenin tamamlanmasının ardından diğer devam eden projelerimizin yatırımlarını tamamlayarak ülkemizin enerji alt yapısının gelişmesine katkı sağlamak istiyoruz. İmzaladığımız bu anlaşmanın taraflara ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum’’ dedi.

Continue Reading

Genel

ASUNIM, dünyanın en büyük güneş enerjisi santralini Suudi Arabistan’da tasarlayıp geliştirecek

Published

on

Suudi Arabistan Krallığı; enerjisini 26GWp gücündeki dünyanın en büyük PV santralinden elde edecek. Bu muazzam güçteki güneş enerjisi santralini çöl bölgesinde tasarlayıp tüm saha testlerini yapmak için ise “ASUNIM GROUP” seçildi. ASUNIM Türkiye; konumu, grup şirketleri arasında öne çıkan bölgesel deneyimi ve güçlü referansları ile projede önemli bir rol oynayacak.

ASUNIM’in uzman mühendislik birikimine ilişkin uzun yıllara dayanan geçmişi, çok sayıda uluslararası ödüllü projesi, yüksek bilgi işlem gücüne sahip tasarım bilgisayarları ve engin deneyimi, dünyanın en büyük PV santrali için seçilmesinde büyük rol oynadı. Proje; ön yerleşim ve tasarım, saha değerlendirmesi, 3 boyutlu topografik modelleme, çakma/çekme testleri, kullanılacak ürün ve tedarikçilerin teknik özellikleri ile LCOE çalışmalarını kapsayacak şekilde ASUNIM ve proje ortakları tarafından tasarlanacak. ASUNIM Türkiye’nin de imzası bulunacak olan bu kilometre taşı proje ile Suudi Arabistan Krallığı, petrol üreten bir ülkede bile güneş enerjisinin daha ucuz ve daha sürdürülebilir bir seçenek olduğunu bir kez daha kanıtlamış olacak ve fosil yakıt ayak izini azaltma konusundaki kararlılığını gösterecek.

ASUNIM Yönetim Kurulu Başkanı Umut Gürbüz, “İleri mühendislik hizmetlerimiz, yüksek kaliteli çözümlerimiz, 1.5GW üstünde güçlü global referanslarımız ve hem yetenekli hem de tecrübeli mühendislik ekibimiz sayesinde dünyanın en büyük güneş enerjisi santralini şekillendirmek üzere onlarca şirketin içinden seçilmiş olmaktan çok büyük gurur duyuyoruz. Dünyanın farklı bölgelerindeki ofislerimiz aracılığıyla, uluslararası güneş enerjisi sektöründe ilk olabilecek örnek santralleri başarıyla tamamladık, bu kıymetli referansların ASUNIM adını her geçen gün daha da ileriye götürmesine şahitlik ediyoruz. Türkiye’de tamamladığımız başarılı lisanslı projelerden çatı üzeri GES projelerine; Türkiye’nin en büyük sayılabilecek hibrit projelerinden, Afrika kıtasının en büyük depolama GES projesinde ASUNIM’in imzası var. Şimdi de dünyanın en büyük güneş enerjisi santralinde bir Türk şirketin imzası olacak, bu bizler için gurur ve mutluluk verici. ASUNIM denince akla gelen “güven, ileri teknoloji, yetkin mühendislik” gibi üstünlüklerimizi Suudi Arabistan’da gerçekleştirilecek bu dev projenin başarısı için seferber edeceğiz; birikimimize eklediklerimiz ve edindiğimiz tecrübe ile temiz ve sürdürülebilir enerji adına dev projelere imza atmaya devam edeceğiz” dedi.

ASUNIM’in halihazırda MENA Bölgesi’nde başarı ile tasarlanmış ve uygulanmış sayısız GES projeleri bulunmakta. Pek çok başarılı referans içerisinden; Orascom için yapılan proje kapsamında Cezayir’de 360MWp’lik GES projelendirme çalışması; Güney Sudan’da Elswedy Electric için 20MWp güneş enerjisi ve 35MWh depolama sistemi kurulumu, Mısır’da teknoloji devi Siemens’in tesis çatısına kurulumu tamamlanan 2MWp’lik GES projesi, dünya gıda devi IFFCO için 1.2MWplık çatı GES projesi, Güney Mısır çölünde birçok mikro sulama sistemini içeren 4MW’lik arazi sistemi ve Solar Wadi ortaklığıyla Umman’ın Başkenti Muscat’taki alışveriş merkezleri ve idari binalar etrafına kurulacak 9MWp büyüklüğündeki PV sistemleri ve niceleri ASUNIM’in bölgedeki  güçlü varlığının en büyük göstergeleridir.

Continue Reading

Genel

Milyon dolarlık yatırımları minimum güvenlik maliyetiyle korumak: Securitas’la mümkün!

Published

on

Yenilenebilir enerji santrallerindeki güvenlik gereksinimleri, büyüyen sektörle beraber artıyor. Özellikle güneş enerjisi santrallerinde, son bir yılda hırsızlık teşebbüslerinde iki kata yakın artış dikkat çekiyor. Santrallere kuruluş maliyetinin sadece binde 5’ini ayırarak, etkin ve ölçülebilir güvenlik hizmeti sunan Securitas, milyon dolarlık yatırımları minimum güvenlik maliyetiyle koruyor.

2023 yılında sadece enerji segmentine 1 milyon dolar teknoloji yatırımı yapan Securitas Türkiye, sektörün ihtiyacına göre mobil güvenlik kabini, güneş enerjili sonar gibi özel çözümler üretmeye devam ediyor. Güvenlikte enerji sektörünün pazar lideri olan Securitas Türkiye, 140 enerji santralinde 1000 güvenlik görevlisiyle hizmet veriyor. Enerji pazarında 2023’te %20 büyüyen firma, bu büyümeyi öz tüketim modelli enerji üretim santralleri ve YEKA projeleri ile 2024’te de sürdürmeyi hedefliyor.

Düzenlenen basın toplantısında Securitas Türkiye’nin enerji sektöründeki çalışmaları, teknoloji yatırımları ve yeni çözümleri hakkında bilgiler paylaşan Securitas Türkiye Enerji Segment Lideri Ünsal Kütaruk, milyon dolarlık yatırımları minimum güvenlik maliyetiyle korumanın mümkün olduğunu söylüyor.

Yapay zeka ile verileri bilgiye dönüştürerek ölçülebilir güvenlik 

Securitas’ın enerji sektöründe global bir tecrübesi bulunduğunun altını çizen Kütaruk, “Sadece Türkiye’de değil, dünyada çok sayıda enerji santralini koruyoruz.  Bu kapsamda topladığımız verileri analiz ederek öngörülebilir güvenlik çözümleri sunuyoruz. Örneğin belli günlerde, belli bölgelerde hırsızlık olayları artıyorsa, o döneme özgü ekstra güvenlik önlemleri alınabilir” diyor.

İnşaat ve işletme dönemlerinde farklı çözümler

Santrallerdeki ihtiyacın dönemsel, bölgesel ve daha birçok faktöre bağlı olarak farklılıklar gösterdiğine değinen Ünsal Kütaruk, “Enerji güvenliğinde güvenlik projeleri inşaat ve işletme olarak iki farklı yönden değerlendirilir.  İnşaat döneminde en önemli risk hırsızlık olurken, işletme döneminde ağırlıklı olarak bölgeye izinsiz girilmesi ve projeye zarar verme üzerine odaklanılır.  Bu konulara özel güvenlik çözümleri planlanır. Buna paralel olarak projelerde kullanılan sistemlerde değişir.  İnşaat döneminde mobil ve ihtiyaca göre güneş enerjili kamera gibi çözümler kullanılırken, işletme döneminde hibrit çözümlere yönelmek daha efektif olur.  Her proje diğerinden farklıdır, aynı ilçe içerisindeki iki santralin bile farklı güvenlik ihtiyaçları olabilir.  Bu ihtiyaçlar belirlenirken, iklim, coğrafi konum, sosyal çevre, istihdam koşulları gibi pek çok etken dikkate alınır” ifadelerini kullanıyor.

En etkin güvenlik çözümleri için projeye inşaat aşamasındayken dahil olmak gerektiğine vurgu yapan Kütaruk, “Bu hem gereksiz teknoloji yatırımlarını engeller hem de etkin güvenlik sağlar. Özetle güvenlik hizmeti, proje planlanırken alınmalıdır.  Henüz yatırım aşamasındayken yapılan risk analizine göre akıllı, video analiz özellikli kameraları, radar sistemlerini, alarm sistemlerini içeren hibrit güvenlik teknoloji yatırımı projelendirilebilir. Bunların yanı sıra santral montajı ile birlikte devreye alınarak uzaktan izleme merkezi tarafından 7/24 güvenliği sağlanan etkin bir güvenlik çözümü oluşturularak kontrol hizmetleri ile de güvenlik çözümü takip edilerek raporlamalar yapılabilir” açıklamasında bulunuyor.

Sürdürülebilir güvenlik çözümleri

Güvenlikte sürdürülebilirlik ve kesintisizlik kavramlarına değinen Kütaruk, “Sürdürülebilirlik güvenlik çözümlerimiz için de önemli bir yer tutuyor. Güneş enerjisinden yararlanarak sunduğumuz radar ve kamera sistemlerimiz işletmelerin karbon ayak izinin azaltılmasına katkı sağlıyor. Mobil çözümlerimiz ile güvenlik ihtiyacının arttığı dönemlerde sistemlerimizi destekleyerek, minimum maliyetle maksimum çözümler sunuyoruz. İstanbul ve Ankara’daki uzaktan izleme merkezlerimiz birbirini yedekledikleri için deprem gibi doğal afetlerde kesintisiz güvenlik hizmeti sunmaya devam edebilmekteyiz” diye konuşuyor.

Yapay zeka destekli ‘radar teknolojisi’  

Securitas Türkiye olarak son dönemde etkin kullandıkları çözümlerden birinin de radar teknolojisi olduğunu belirten Kütaruk, güvenlik risklerinin bulunduğu alana kurulan radar sistemiyle 60 ve 90 metreye kadar 180 derece görüş açısıyla riskin yaklaşmadan tespit edildiğini, üzerinde yer alan kamera ile otomatik olarak riske doğru yönlendirildiğini, mesafe ve açının radar sistemine göre değiştiğini dile getiriyor. Bu sistemde güvenlik altına alınmış belirlenen alana giren insan veya araçlar radar sensöru ile tespit ediliyor. Alana otomatik olarak yönlenen kamera sistemi ile güvenlik ihlali doğrulanıyor ve Securitas Uzaktan İzleme Merkezi tarafından gereken müdahale yapılıyor.  Yaklaşan tehlikenin türü (insan ya da araç vb..) yapay zeka yardımıyla tespit ediliyor.

Radar teknoloji hakkında bilgiler aktaran Securitas Türkiye Enerji Segment Lideri Kütaruk, şu ifadeleri kullanıyor: “İhtiyaca göre güneş enerjisiyle de çalışan radar sistemlerimiz özellikle geniş ve merkezden uzak santrallerde büyük avantaj sağlamaktadır. Bu sistemler elektrik enerjisinin bulunmadığı geniş ve düz operasyon sahalarında, belirlenen hat sınırları içerisindeki alanın korunması için özel olarak geliştirilmiştir. Solar panellerin ürettiği elektrik enerjisi sistemde depolanır. Sistem tam dolu durumda iken kapalı hava koşullarında dahi 2 gün çalışmaya devam eder. 7/24 faaliyet gösteren Securitas Alarm ve Uzaktan İzleme Merkezimiz ile entegre çalışan bu özel teknoloji, olası ihlallerde yine sisteme dahil IP hoparlör aracılığı sesli uyarı yapabilmekte ve yüksek oranda caydırıcılık sağlanmaktadır. Santralin konum, coğrafya, tesis türü gibi özelliklerini dikkate alarak video analiz özellikli kamera sistemleri, radar sistemleri, alarm sistemleri teknoloji çözümlerimiz ihtiyaca göre optimum maliyetle hibrit bir model olarak uygulanmaktadır.  Sunduğumuz tüm teknolojik çözümlerin Securitas Alarm ve Uzaktan İzleme Merkezimiz ile koordineli olarak yürütülmesi güvenlik hizmetinin etkisini artırarak aynı zamanda sunulan çözümü optimize etmekte ve maliyetlerde tasarruf sağlanmaktadır.”

Continue Reading

Trendler