Connect with us

Etkinlikler

“Geleceği İnşa Etmek” temalı 10. Türkiye Enerji Zirvesi sona erdi

Published

on

T.C Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı himayelerinde, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) destekleriyle düzenlenen 10. Türkiye Enerji Zirvesi Antalya’da gerçekleştirildi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez Türkiye Enerji Zirvesi’nin özel oturumunda moderatörlerin sorularını yanıtladı.

Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tarafından verilen ruhsat alanlarında haklarını sonuna kadar kullanılacağını dile getiren Dönmez, 5-6 yıldır devam eden sismik araştırma sonucunda sondaj noktalarının belirlendiğini söyledi.
Dönmez, yaklaşık 2 yıl önce Türkiye’nin filosuna kattığı Fatih sondaj gemisinin şu anda Kuzey Kıbrıs’ın batısında sondaja devam ettiğini anlatarak, “Finike bölgesinde 4 bin 300 metrede sondajına devam ediyor. Belki 500-600 metre daha ilerledikten sonra 5 bin metrelerde hedef noktaya ulaşmış olacağız. Bugünden bir şey demek zor. Hatta sondaj bittikten sonra bile bazı analizlerin yapılması gerekiyor.” diye konuştu.
Yavuz sondaj gemisinin de Karpaz bölgesindeki ilk sondajını tamamlayarak Güzelyurt-1 sahasındaki çalışmalarına başlayacağını aktaran Dönmez, Yavuz gemisinin bölgede 5 bin metre sondaj derinliğine ulaşacağını bildirdi.
Dönmez, deniz sondajlarındaki gelecek planlarına ilişkin ise “Buradaki programımız bittikten sonra gemilerden birini Marmara ya da Karadeniz’e çekebiliriz. Şu anda Karadeniz ile ilgili çalışmalar devam ediyor, Marmara da aynı şekilde. Bunları artırarak devam edeceğiz.” açıklamasında bulundu.

Petrol ve gaz aramaları sürüyor

Türkiye’nin karada yaptığı arama ve üretim çalışmalarının da son hızla devam ettiğini vurgulayan Dönmez, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TPAO) bu yıl 140 adet açılması hedeflenen sondaj kuyusunun bir kısmının keşif, bir kısmının ise üretim amaçlı olacağını belirtti.
Dönmez, TPAO’nun tükettiği rezerv kadar yerine yeni rezerv koyma hedefiyle hareket ettiğine dikkati çekerek şunları kaydetti:
“Türkiye uzun bir aradan sonra ilk defa günlük 50 bin varil ortalama üretim seviyesinin üzerine çıktı. Şu anda tam olarak lokasyonunu paylaşamıyorum ama zaman zaman yeni keşiflerin bilgisi geliyor. Güneydoğu’da bir petrol keşfimiz var. Yakın bir süre içinde açıklayacağız. Trakya’da da gaz keşfimiz var. Bunların testleri henüz tamamlanmadığı için lokasyonlarını açıklamıyoruz fakat bunlar sevindirici gelişmeler.

Yıl başında yaklaşık 3 milyar metreküp bir keşfimiz olmuştu. Bir diğer sevindirici gelişme de hidrolik çatlatma yöntemiyle petrol ve gaz üretimine başlamamız. TPAO’nun düşey hidrolik çatlatmayla ilgili ilk sahası Diyarbakır’da üretime geçmişti. Şimdi, önümüzdeki haftalarda bitecek. Yatayda da çatlatma yapmak suretiyle bu teknolojiyi kullanacağız. Trakya’da hem bir özel sektör kuruluşunun hem de TPAO’nun bir doğal gaz keşfi de var. Bu yöntem, klasik yöntemlerle üretilemeyen sahalardaki üretimin yapılmasını sağlıyor. Dolayısıyla üretimde bir artış bekliyoruz.”

“YEKDEM çalışmaları da devam ediyor”

Öte yandan, Türkiye’nin Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) ihalelerine de devam edeceğini bildiren Dönmez, “Mini YEKA projeleri için önümüzdeki haftalarda ilana çıkarız. 2020’nin ilk çeyreğinde de ihaleleri yapmış oluruz.” dedi.
Dönmez, ayrıca Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması (YEKDEM) hakkındaki düzenleme ve çalışmalarının da devam ettiğine değindi.

Çatı tipi güneş enerjisi santrallerinin kurulumunda artış olabileceğini aktaran Dönmez, “Bu projelerde artık geri dönüş süreleri 10 yılın altına düştü. Buna uygun iş ve finansman modellerinin de birlikte gelişebileceğini düşünüyorum. Bankalarla da görüşüyoruz. Burada büyük bir fırsat var.” dedi.
Dönmez, Türkiye’nin doğal gazda arz güvenliğinde yaptığı çalışmalara ilişkin, Tuz Gölü Doğal Gaz Depolama tesisinin kapasitesinin 5,5 milyar metreküpe kadar çıkacağını vurguladı.

Silivri’deki 2,8 milyar metreküp kapasiteli yer altı depolama tesisinde kapasite artış ihalesinin bugünlerde yenileneceğini dile getirerek, “Böylece, bu tesisin kapasitesi de yaklaşık 4,6 milyar metreküpe gelmiş olacak. Bununla birlikte BOTAŞ, yer altı depo kapasitesi olarak önümüzdeki 4-5 yıl içinde 10 milyar metreküpe ulaşmış olacak.” diye konuştu.
Dönmez, sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) payının hem dünyada hem de Türkiye’de giderek arttığını anımsattı.
Türkiye’nin bulunduğu konum itibarıyla avantajlı olduğunu dile getiren Dönmez, sözlerini şöyle tamamladı:
“Biz de bu avantajı tüketicilerimizin lehine kullanmak için değerlendirmiş olduk. İki tane yüzer LNG depolama ve yeniden gazlaştırma terminali ekledik ve sisteme boru gazı dışında LNG giriş kapasitesini artırdık. Böyle bakıldığında, Türkiye’nin yıllık olarak neredeyse 30 milyar metreküplük LNG’yi gazlaştırma kapasitesi yakaladığını teknik olarak gördük. Bunun yaklaşık üçte birini kullanıyoruz. Bir taraftan da yıllık gaz tüketimimizin 50 milyar metreküp olduğunu dikkate aldığımızda, bu yatırımlarla tüketimin yarısını artık LNG yoluyla alabilir hale gelmişiz. Türkiye’yi tamamen boru gazına bağımlılıktan kurtarmış olduk. Geçmiş yıllarda yüzde 80-90 seviyesinde olan boru gazı bağımlılığımızı, teknik olarak yüzde 50 seviyesine düşürdük.”

Türkiye endüstrisine, alana özel, spesifik yayınlar üreten MONETA Tanıtım’ın sektörel dergilerinin editörlüğünü yapmaktayım. Yeni nesil, dinamik yayıncılık anlayışıyla, dijital ve basılı mecralarda içerik geliştirmek için çalışmaktayız.

Etkinlikler

Intersolar Münih’e ENSİA çıkarması

Published

on

Intersolar Münih’e ENSİA çıkarması

Temiz Enerji sektöründe Türkiye’nin en kapsamlı kümelenme adresi olan Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ENSİA), güneş enerjisi sektöründe dünyanın en önemli fuarları arasında yer alan Intersolar’a kurumsal üye temsilcilerinden oluşan bir heyetle katıldı. Almanya’nın Münih kentinde 7-9 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşen fuara, dünyanın farklı coğrafyalarından bin 800’den fazla şirket ve 100 binin üzerinde profesyonel ziyaretçi katıldı. Heyette yer alan ENSİA Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tibet Arbak, dernek bünyesindeki Temiz Enerji Ur-Ge Projesi’ne dahil olan 15 şirketin temsilcilerinden oluşan heyetin verimli iş görüşmeleri gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye’nin son yıllarda rüzgâr endüstrisinde kaydettiği ivmenin Türkiye kaynaklı katılımcı ve ziyaretçi sayısına yansıdığını görmekten mutlu olduklarını söyledi.

Çatı ve yüzer GES’te 200 bin MW potansiyel

Türkiye’nin güneş enerjisinde Nisan ayı sonu itibarıyla 22 bin MW kurulu güce ulaştığını anımsatan Arbak, 2035 yılı için güneş ve rüzgâr enerjisi toplamında belirlenen 120 bin MW kurulu güç hedefini küresel ölçekte heyecan yarattığını ve dikkatle izlendiğini sözlerine ekledi. Tibet Arbak, şu değerlendirmeyi yaptı: “Güneş enerjisinde dünyanın en yüksek potansiyeline sahip ülkeleri arasındayız. Ulusal hedeflerimiz ise tüm dünyadaki yatırımcılar ve EPC şirketleri tarafından yakından izleniyor. Çatı GES’lerde 120 bin MW kurulu güç potansiyelimiz var. Sıfır noktasında olduğumuz Yüzer GES’ler de düşünüldüğünde güneş enerjisinden 200 bin MW kurulu güç seviyesine ulaşmamız rahatlıkla mümkün. Bu potansiyelin harekete geçirilmesi için bireysel olarak güneş enerjisinden elektrik üretimi ve bunun şebekeye aktarılmasına yönelik kamusal düzenlemelerin rahatlatılması ve güneş enerjisine yönelim hızının artırılması kritik önemde.”

Her yıl en 5 bin MW GES kurulumu

ENSİA Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Çekirdek ise Yenilenebilir Enerji’ye yönelik 2035 Yol Haritasının geçen yıl güncellendiğini hatırlatarak, Türkiye’nin, gelecek 10 yılda sadece rüzgâr ve güneş enerjisinde 80 milyar doların üzerinde yatırım yapacağını vurguladı. Bu portföyün dünyadaki en önemli enerji dönüşümü yatırımlarından biri olacağını kaydeden Çekirdek, şu değerlendirmeyi yaptı: “Mevcut rüzgâr ve güneş enerjisi kurulu gücümüzü 2035’e kadar dört katına çıkarmayı hedefliyoruz. Sektörün dinamiklerini bilenler için bu hedeflerin dahi yetersiz olduğunu söylememiz gerekiyor. Sadece rüzgâr ve güneş enerjisinde dört Türkiye’nin enerjisini karşılayabiliriz. 2035 yılına kadar güneş enerjisinde her yıl en az 5 bin MW, rüzgâr enerjisinde 2 ilâ 3 bin MW kurulu gücü devreye alacağız. Geç çıktığımız bu yolda hızla ilerliyoruz ve gelişmiş ülkelerle arayı kapatıyoruz.”

Continue Reading

Etkinlikler

Mogan Enerji Avrupa’nın En Büyük Enerji Fuarında Yenilikçi Çözümlerini Sergiledi

Published

on

Türk mühendisliğini uluslararası arenada sergilemeyi hedefleyen Mogan Enerji, dünya devleriyle buluştu. Toplam 22 santrali ile Türkiye’nin dört bir yanında elektrik üretimi sağlayan Mogan Enerji, karbon ve su ayak izini de hesaplayarak iklim krizine çözüm üretmeye devam etmektedir.

Münih’te gerçekleşen Avrupa’nın en büyük enerji fuarı Uluslararası Yenilenebilir Enerji Fuarı Intersolar Europe’da, fotovoltaik paneller, enerji depolama sistemleri, akıllı enerji yönetimi çözümleri ve hidrojen enerjisi geleceğe yön veren teknolojiler olarak öne çıktı. 

Küresel iklim hedeflerine ulaşmada önemli bir rol oynayan sürdürülebilir enerji çözümlerinin tanıtıldığı fuarda yer alan Mogan Enerji, dünyanın dört bir yanından gelen profesyonellere patentli ve aynı zamanda yenilikçi olan çözümlerini tanıttı. 

Türkiye’nin en büyükleri arasında

Mogan Enerji CEO’su Ali Karaduman, Türkiye’nin en büyük jeotermal ve rüzgar enerji santrali yatırımcıları arasında olmanın gururunu yaşadıklarını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Yenilenebilir enerji alanında bir takım AR-GE çalışmalarımızı kendi ekiplerimizle yürüterek patentli teknolojiler geliştiriyoruz ve Türk mühendisliğini uluslararası arenada tanıtmayı hedefliyoruz. Şirketimiz yenilenebilir enerji yatırımlarına devam etmektedir.’’

Su ayak izini hesaplıyoruz

İklim krizine karşı çözüm üretme konusunda yenilikçi çalışmalarının devam ettiğine dikkat çeken Karaduman, ‘’Yurtiçinde Trakya, Ege, Karadeniz, Marmara ve İç Anadolu santralimiz var.  Toplam 22 santral ile gücümüz 1.058 MW. Yılda 3.850.000 MWh elektrik üretim kapasitemiz var.  Arnavutluk’ta inşa edilmesi planlanan 74,88 MW kapasiteli yatırım planımız mevcut. İklim krizine karşı çözüm üretmeye devam ediyoruz. Mogan Enerjide 2024 yılı itibariyle karbon ayak izi ve su ayak izini hesaplamaktadır’’ dedi.

Continue Reading

Etkinlikler

Geleceğe güç verenler, ICCI 2025’in enerjisinde buluştu

Published

on

Geleceğe güç verenler, ICCI 2025’in enerjisinde buluştu

Türkiye’nin alanında lider enerji etkinliği olarak bu yıl 29’uncusu düzenlenen ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuar ve Konferansı, “Geleceğe Güç Ver!” mottosuyla enerji sektörünün bugünü ve geleceğini inşa edenleri buluşturdu. Her yıl olduğu gibi dünyanın farklı coğrafyalarından üst düzey bakanlık, kamu ve özel sektör temsilcilerini bir araya getiren fuar, bu yıl enerjinin tüm ana ve alt başlıklarını içeren konferans programıyla da sektörün yol haritasını çizdi.

Türkiye’nin alanında lider enerji etkinliği olarak sektörüne yön verenleri bir araya getiren ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuar ve Konferansı, enerji sektörlerinin önde gelen aktörlerini üç gün boyunca İstanbul’da buluşturdu. Bir TG Expo grup şirketi olan Sektörel Fuarcılık tarafından organize edilen ICCI’nin 29’uncu yılında “Geleceğe Güç Ver!” mottosu ile gerçekleştirilen fuar; enerji üretimi, karbonsuzlaştırma, hidrojen, enerji depolama, e-mobilite, akıllı şebeke ve dijitalizasyon olmak üzere yedi ana alana vurgu yaptı. 70’i aşkın ülkeden profesyonel ziyaretçilerin katılım sağladığı fuar, enerji gündemini uluslararası ölçekte ele alan stratejik oturum içerikleriyle de farklı ülkelerin delegasyonları tarafından takip edildi.

Ülkelerin üst düzey delegasyonları, ICCI 2025’i enerjinin çekim merkezi yaptı

ICCI 2025’in sektörün güncel gelişmelerini takip etmenin yanı sıra Türkiye’nin küresel enerji dönüşümüne katkı sağlayan önemli bir platform görevi de üstlendiğini belirten TG Expo Uluslararası Fuarcılık Genel Müdürü H. Cem Şenel, “Her türlü enerjinin stratejik öneme sahip olduğu günümüzde buna odaklanan uluslararası nitelikte bir fuar gerçekleştirerek sektörün en büyük paydaşlarını buluşturduğumuz için gururluyuz. Bugüne dek kamu ve özel sektör paydaşları arasında bilgi ve deneyim alışverişine olanak sağlayan fuarımız, bu yıl da birçok stratejik iş birliğine zemin hazırladı. Bu noktada özellikle fuarımızın uluslararası prestiji sayesinde üst düzey delegasyonları da ağırlama fırsatı bulduk. Bunlar arasında Güney Kore heyeti, Kırgızistan Enerji Bakanlığı yetkilileri ve Bosna Hersek Enerji Bakanlığı yetkilileri yer aldı. Uluslararası ziyaretçilerin ilgisi bu yıl bizi ayrıca sevindirdi çünkü fuarımızın başlamasından bir gün önce İstanbul’daki korkutan depreme rağmen planlarını iptal etmeden aldığımız tüm önlemlere güvendiler. Bunun yanında ICCI 2025 Konferansı ise üç farklı salonda ve 30 farklı oturumda 10’u keynote olmak üzere 150’den fazla konuşmacıyı bir araya getirdi. Böylelikle uzman isimler eşliğinde hem sektörün nabzı tutuldu hem de bugün kamuoyunda kendine yer bulan pek konu, farklı yönleriyle tartışıldı. Enerji sektörünün nabzını tutan fuarımızın gelecek yılki edisyonunu gerçekleştirmek için sabırsızlanırken çalışmalara şimdiden başlamış bulunuyoruz.” dedi.

Continue Reading

Trendler