Sektör Haberleri
Yenilenebilir Enerji Önümüzdeki 5 Yıla Damgasını Vuracak

- Uluslararası Enerji Ajansı IEA tarafından hazırlanan “Yenilenebilir Enerji 2019 Raporu”na göre yenilenebilir enerji kapasitesi tüm dünyada önümüzdeki 5 yıl içerisinde yüzde 50 oranında artacak.
- Toplam 1.200 GW’a ulaşacak olan bu artış Amerika Birleşik Devletleri’nin şu andaki toplam enerji üretim kapasitesine denk geliyor.
- Beklenen bu artışın ana nedenleri ise bu alandaki maliyetlerin düşmesi ve hükümetler arası yürütülen uyumlu politikalar.
- Güneş enerjisinin yüzde 60’lık payla başı çekeceği bu yükselişte güneşi rüzgar ve hidroelektrik kaynaklar takip edecek.
Uluslararası Enerji Ajansı IEA’nın hazırladığı “Yenilenebilir Enerji 2019 Raporu”nun Türkiye lansmanı Solarbaba ve ICCI 2020 tarafından 4 Aralık’ta İstanbul Tekfen Tower’da düzenlendi. Akfen Yenilenebilir Enerji, Limak Enerji ve Smart Energy’nin sponsorluğunda yapılan ve Türkiye yenilenebilir enerji sektöründen üst düzey yöneticilerin hazır bulunduğu lansmanda raporla ilgili detaylı bilgileri Uluslararası Enerji Ajansı Kıdemli Enerji Analisti Heymi Baharpaylaştı. Güneş enerjisinin önümüzdeki 5 yıla damgasını vuracak bir yükseliş sergilemesinin beklendiğini vurgulayan Heymi Bahar, yenilenebilir kaynaklardan üretilen enerjide beklenen bu çarpıcı artış oranlarına karşın bu artışın sürdürülebilir enerji üretimi hedefleri açısından hala yeterli olmadığına dikkat çekti
Lansman programında Solarbaba Kurucusu Ateş Uğurel’in moderatörlüğünde düzenlenen “Dünya ve Türkiye’de Güneş Enerjisinin Geleceği” adlı oturuma ise IEA Kıdemli Analisti Heymi Bahar’ın yanı sıra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Bakan Danışmanı Barış Sanlı, GÜYAD Başkan Yardımcısı ve Limak Enerji Grubu CEO’su Birol Ergüven, GENSED ve Smart Energy Yönetim Kurulu Başkanı Halil Demirdağ, GÜNDER Yönetim Kurulu Başkanı Kutay Kaleli ile GÜYAD Başkan Yardımcısı ve Akfen Yenilenebilir Enerji A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Kürşat Tezkan katıldı.
Rapordan öne çıkan başlıklar:
“Yenilenebilir Enerji 2019 Raporu”nda öne çıkan ana başlıklar ise şöyle:
- Yarışmalar rüzgar ve güneş fiyatlarını hızla aşağı çekiyor: Önümüzdeki 5 yıl içerisinde tamamlanacak yenilenebilir enerji projelerinin yüzde 70’inin alım fiyatları ihaleler ile belirlenecek. USD 30-50/MWh güneş ve rüzgar için ‘yeni normal’ fiyatlar olarak ortaya çıkıyor. En büyük düşüş ise güneş enerjisi maliyetlerinde yaşanıyor.
- Kurumsal elektrik alım anlaşmaları artıyor:Yenilenebilir enerji projeleri çoklu gelir modeline doğru evriliyor. İhale kontratları, kurumsal elektrik alım anlaşmaları ve spot piyasa gelirlerinin projelerin risk analizini dönüştürerek piyasanın olgunlaşmasına katkı sağlaması bekleniyor. Bu alanda Kuzey Amerika liderliği alırken Avrupa ve Asya Pasifik bölgesi de ikinci ve üçüncü sırada yer alıyor.
- AB ve Çin, yenilenebilir enerjideki tahminlerin yukarı yönde revizyonunda başı çekiyor:Hızlı düşen fiyatlar ve olumlu kamu politikaları sayesinde tahminler geçen yıla göre yüzde 14 oranında yukarı yönde revize edildi. Özellikle AB ülkelerinin uzun dönemli yeni hedef ve ihale takvimleri olumlu tahminleri destekliyor.
- Türkiye yenilenebilir enerji kapasite büyümesinde dünyada 12. sırada: Rüzgar ve güneşin dünya elektrik üretimindeki payı bugün yüzde 7’den 2024 yılında yüzde 12’ye yükselecek. Bazı Avrupa ülkelerinin bu süre zarfında yüzde 40 seviyelerine ulaşması şebeke entegrasyonu ve piyasa reformlarını gündeme taşıyacak.
- Türkiye hidroelektrikten güneş ve rüzgara geçiş yapıyor: Çevre etkisi ve sosyal gereklilikler hidroelektrik santrallerin büyüme hızını düşürecek ve rüzgar ve güneş projeleri yenilenebilir büyümesinde ilk sıraları alacak.
- Solar FV (güneş) yenilenebilir alanındaki büyümenin açık ara lideri: Önümüzdeki 5 yılda yenilenebilir kurulu gücü solar FV önderliğinde yüzde 50 büyüyecek (1.200 GW). Dağıtık sistemlerin büyümesinin onshore rüzgarın artışıyla aynı seviyede olması bekleniyor.
- Dağıtık Solar FV’nin iki kattan daha fazla büyümesi beklentiler arasında: 2024’e doğru Çin tek başına dağıtık sistemlerin büyümesinin neredeyse yarısını karşılayarak dünya lideri olacak. AB ülkelerinin yeni politikalarla büyüme hızını artırması ve Hindistan’ın piyasaya hızlı bir giriş yapması da bekleniyor.
- Ticari ve endüstriyel sistemler dağıtık güneş enerjisi büyümesinin ana dinamosu: Ev uygulamalarına göre daha düşük maliyetler ve elektrik talebinin güneş enerjisi üretimi ile uyumlu olması ticari ve endüstriyel uygulamaları daha ekonomik hale getiriyor.
- Dağıtık enerji sistem maliyetleri perakende elektrik fiyatlarından daha düşük: Düşen FV maliyetleri önümüzdeki yıllarda dağıtık güneş fotovoltaik sistemleri yatırım olanaklarını daha da artıracak. 2024’te neredeyse her ülkede FV maliyetleri yüzde 15ila 35 oranında düşerek perakende elektrik fiyatlarının altında olacak.
- Kamu politikalarının dağıtık enerji sistem büyümesinde etkisi büyük: Buy-all, sell-all ve net metering modellerinin evsel uygulamalarda büyümeden sorumlu olması beklenirken ‘gerçek zamanlı öztüketim’ modelleri ticari ve endüstriyel sistemlerde daha yaygın olacak.
- Yenilenebilirde daha hızlı büyüme mümkün: Dünya ülkelerinin önümüzdeki 12-24 aylık dönemde ana engelleri ortadan kaldırabilmesi durumunda yenilenebilir kurulu güç artışının yüzde 25’ten daha fazla olması mümkün.
Özet Sonuçlar:
- Güneş ve rüzgar önümüzdeki 5 yılda dünya elektrik kapasite büyümesinin yüzde 70’ini temsil edecek. Bu büyümenin güvenli ve düşük maliyetli bir biçimde şebekeye entegrasyonu için yeni politikalar gerekiyor.
- 2024’e kadar dağıtık uygulamalar toplam solar FV büyümesinin yarısı kadar ve neredeyse on-shore rüzgarın artışına eşit kapasitede büyüyecek.
- Ticari ve endüstriyel sistemler dağıtık PV büyümesinin 2/3’ünden sorumlu olacaktır. FV üretimi ve elektrik talebindeki uyum bu uygulamaları daha çekici bir yatırım haline getiriyor.
- Dağıtık sistemlerin sürdürülebilir büyümesi için hem yatırımı çekici hale getirecek hem sabit şebeke gelirlerini teminat altına alacak hem de şebeke maliyet yükünü tüketiciler arasında adil bir biçimde tahsis edecek dengeli kamu politikalarına ihtiyaç var.
- Ülkeler şebeke entegrasyonunu odak alacak ve yatırım riskini azaltacak istikrarlı kamu politikaları uygulayarak yenilenebilir enerji sektörünün iklim hedefleri doğrultusunda büyümesini hızlandırabilir Ancak bu politikaların elektrik sektörünün yanı sıra ısı ve ulaşım alanlarında da etkin hale getirilmesi gerekiyor.
GES Yatırımcıları
SOLAR3GW: “Türkiye, TarımGES ile 15 GW’lik Potansiyel Yaratabilir”

Türkiye’de her yıl ‘güneşte 3 GW kurulu güç’ misyonuyla yola çıkan düşünce kuruluşu
Solar3GW’nin Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Bahadır Turhan, Tarım-Güneş Enerji
Santralleri (GES) projelerinin hız kazanması için mevzuat değişikliğine ihtiyaç olduğunu
söyledi.
Turhan, “Şu anda mevzuatımız, tarım arazilerinde GES’lere izin vermiyor. Sadece
öztüketim amaçlı ve arazinin yüzde 1’ini aşmayacak şekilde GES kurma izni alınabiliyor.
Her arazimizin yüzde 1’i bunun için tahsis ediliyor. Tarım arazilerindeki toplulaştırma
faaliyeti gibi TarımGES alanlarımızı da toplulaştırsak ve buna özel alanlar belirleyip
bunları TarımGES YEKA’ları (yenilenebilir kaynak alanı) olarak ihale etsek, ölçek
ekonomisinden dolayı büyük fayda sağlayabiliriz. Her arazinin yüzde 1’ine GES kurmak
yerine; tüm arazilerimizin sadece binde 1’ini TarımGES YEKA olarak tanımlasak, gelişen
teknolojilerle yaklaşık 15 bin MW’lık bir TarımGES potansiyelimiz ortaya çıkıyor. Bu rakam
halihazırda GES kurulu gücümüzün yüzde 75’ine denk geliyor” açıklamasını yaptı.
Tarımges’ler Tarımsal Verimliliği Artıracak
Solar3GW’nin ‘her yıl en az 3 GW’ sloganını hatırlatan Turhan, TarımGES sayesinde temiz
ve ucuz elektrik üretirken, gittikçe artan ekstrem hava koşullarına karşı tarım ürünlerine
ek koruma sağlanıp tarımsal verimliliğin artılabileceğini söyledi.
Türkiye’de TarımGES’lerin önündeki en önemli zorluğun yasal mevzuatta iki amaçlı alan
kullanımının yer almaması olduğunu vurgulayan Turhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“TarımGES uygulamaları tarım alanlarının bütünlüğünü bozmuyor, aksine aynı alanı daha
verimli kullanmaya ve çiftçinin ekonomisine katkı sağlıyor. Atıl, üretim yapılmayan tarım
arazilerinden yararlanılabileceği gibi üretim yapılan araziler için toprak sahiplerinin
inisiyatifinde olacak şekilde TarımGES projeleri geliştirilebilir.”
Turhan, hibrit santraller gibi TarımGES projelerinin de tanım ve kota olarak mevzuatta
yer almasının, Türkiye’nin enerji bağımsızlığı konusunda bir kanalı daha kullanılabilir hale
getireceğine ve tarım ekonomisine fayda sağlayacağına dikkat çekti.
Türkiye’de şu anda deneme amaçlı projeler olduğunu ve Solar3GW’nin de bunlara destek
verdiğini belirten Turhan, “100 kW büyüklüğünde kontrollü saha kurulumları var. Son
olarak Ankara Ayaş’ta, ODTÜ GÜNAM (Güneş Enerjisi Araştırma ve Uygulama Merkezi)
tarafından TarımGES kuruldu. Öte yandan Solar3GW olarak, GÜNAM ve Tarım ve Orman
Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü ile ortak yapacağımız 100
kW gücündeki bir diğer TarımGES de seneye devreye alınarak akademik çalışmalara
kaynaklık edecek” diye konuştu.
Dünyada Tarımges Uygulamalarına İlgi Artıyor
Güneş enerjisi ile tarım arazilerinin eş zamanlı kullanımına yönelik entegre bir sistem olan
TarımGES’ler, tüm tarım alanlarında, çayırlar, otlaklar, seralar, hatta balık çiftliklerinde
kurulabiliyor. Kenya gibi yoksul Afrika ülkelerinden İsveç gibi güneşin en az göründüğü
topraklara kadar dünyanın her köşesinde TarımGES projeleri uygulanıyor. 2012’de tüm
dünyada 5 MW olan TarımGES kurulu gücünün 2024’te 15 GW’a yaklaştığı tahmin
ediliyor. Dünyada bu konuda başı çeken Japonya’da bugüne kadar 3 binden fazla
uygulama yapıldı. Avrupa’da devam eden EAGER projesinde TarımGES’lerin, ekilebilir
alanlarının temiz enerjiyle gıda güvenliğini de sağlayarak daha yüksek verimlilikle
kullanılabilmesi üzerinde çalışılıyor. Projede Almanya, Belçika, Litvanya, İtalya, İspanya,
Bulgaristan, Polonya, Sırbistan ve Ukrayna yer alıyor.
SOLAR3GW’nin iki yıl önce yayınladığı TARIMGES raporunda, TarımGES projelerinin
maliyet olarak küçük ölçekli GES çatı projelerine göre daha avantajlı olduğuna dikkat
çekilerek çiftçinin tarlasında üreteceği elektriğin fazlasını satarak öztüketim harcamalarını
büyük ölçüde düşüreceği vurgulanmıştı. Buna göre TarımGES uygulamaları sadece
enerjide değil, tarımda da dışa bağımlılığa karşı kullanılabilecek etkin bir araç; ‘yerinde
üretim-tüketim’ ile enerji dönüşümüne uygun bir çözüm. Öncelikle elektrik üretimini,
tüketimin olduğu alana yaklaştırılarak şebeke verimini artırıyor sağlıyor, işletme
maliyetlerini aşağıya çekiyor. Ek olarak tarım için gereken sulama pompası, aydınlatma,
ısıtma vb. faaliyetlerde gerekli olan enerji en ucuz şekilde yerinde üretilebiliyor.
Etkinlikler
ICCI Fuarı’nda enerji sektörüne yenilenebilir enerji müjdesi

ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuar ve Konferansı’nın açılışını gerçekleştiren TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Sözcüsü Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, yenilenebilir enerji ile ilgili müjde verdi. Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Komisyonumuz ve hükumetimiz yenilenebilir enerji alanında ülkemizin ve sektörün önünü açacak, ülkemizi güçlendirecek adımları atmaya devam ediyor. Maden ve enerji kanunlarında değişiklikleri kapsayan kanun teklifimiz komisyondan geçti ve genel kurulda görüşmelere başlanacak. Meclisimizin onayıyla teklifimiz yasalaşacak ve bu sayede enerji sektörümüzün önünü açmış olacağız” dedi.
T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve EPDK’nın desteği ile TG Expo tarafından gerçekleştirilen ICCI – Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı’nın açılışı Türkiye Büyük Millet Meclisi Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi Ve Teknoloji Komisyonu Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, İstanbul Sanayi Odası Enerji Grup Başkanı Rıdvan Mertöz, KOJENTÜRK Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Aydın, ENSİA – Enerji Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı ve KBSD – Kazan ve Basınçlı Kap Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Hoplamaz’ın katılımı ile gerçekleştirildi. 3 gün boyunca 10.000 metrekarelik alanda küresel enerji piyasasının kalbinin atacağı fuar, 200’e yakın firma ve 8 bini yurt dışından olmak üzere toplamda 20 binden fazla ziyaretçiye ev sahipliği yapacak. ICCI bu yıl ilk kez eş zamanlı gerçekleşecek Electricity Eurasia – Elektrik ve Elektrik Ekipmanları Fuarı’na da sahne oluyor.
Enerji sektörüne yeni kanun teklifi müjdesi
Fuarın açılışında konuşan TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi Ve Teknoloji Komisyonu Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “TBMM komisyonumuz ve hükumetimiz yenilenebilir enerji alanında ülkemizin ve sektörün önünü açacak ve ülkemizi güçlendirecek çabaların içerisindedir. Yakın zamanda komisyonumuza gelen özellikle maden ve enerji kanunlarındaki değişiklikleri kanun teklifi ilgili komisyonumuzdan geçti. Gerekli tartışmalar yapıldı. Komisyon üyelerimiz katkılarını verdi Ve genel kurulun gündemine hazır hale getirildi. Genel kurulda özellikle yenilenebilir enerjiyle ilgili bazı kanuni düzen içeren kanun teklifi görüşülmelerine başlanacak. Ümit ediyorum ki; değerli milletvekillerimizin, meclisimizin onayla da bu teklif yasalaşacak. Bu da özellikle ülkemizin siz değerli sektör temsilcilerimizin önünü açmak üzere ülkemize sağlamak üzere bu kanun teklifi de yasalaşmış olacak diye ümit ediyorum” şeklinde konuştu.
Enerji verimliliğinde başarının formülü her kademede “farkındalık”
Son yılların en kritik konularından birisinin yenilenebilir enerji olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Bu alanda atılan adımlar ve yaşanan gelişmeler hem ülkelerin güçlenmesi hem de sektör oyuncularının daha rekabetçi haline gelmelerinde şüphesiz önemli bir rol oynuyor. Bu gelişmelerin bir sonucu olarak da rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kurulumu ve kurulu gücünün diğer konvansiyon termik kurulu güce göre daha fazla olduğunu görüyoruz. TBMM komisyonu olarak bunun farkındayız ve bu farkındalığın da bir gereği olarak ilgili komisyonumuz ve hükümetimizin bu alanda ülkemizin ve sektörün önünü açacak çaba sarf ediyoruz” şeklinde konuştu. Özellikle bu tür fuar ve konferanslarda yapılan tartışmalar ve beraberinde sektöre ilişkin ortaya çıkan fikirlerin yasama ve yürütme için son derece kıymetli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, “Fakat özellikle enerji verimliliği konusunda hükümet ve ilgili bakanlıklar her ne kadar destek verirse versin toplumda ve sanayicilerimizde bu konularda gerekli eğitim, farkındalık ve bilinç oluşmadığı takdirde çabaların yeterli şekilde amacına ulaşması mümkün olmaz” dedi.
“Fuarımızın varlığı en büyük kazançlarımızdan biri”
TG Expo Genel Müdürü Cem Şenel de açılış konuşmasında, “1994 yılında İstanbul’da bir Kojenerasyon Semineri ile başladığımız yolculuğumuz, kısa sürede ülkemizin enerji sektöründeki hızlı gelişme ve enerji camiasının yoğun ilgisiyle 1999 yılında ICCI (International Cogeneration Conference of Istanbul) adı altında bir Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı kimliğine evrildi. Dünya enerji piyasasının jeopolitik açıdan belki de en sıcak ve hareketli coğrafyasında yer alan bir ülke olarak ICCI Uluslararası Enerji ve Çevre Fuar ve Konferansı’nın varlığı en büyük kazançlarımızdan biri. Fuar sayesinde oluşturduğumuz verimli, etkin, saygın ve kaliteli bir iletişim ve etkinlik platformu ile bu büyüme ve gelişme sürecine 30 yıla yakın süredir tanıklık ediyor, gelecekte de sürdürmek üzere yoğun çaba gösteriyoruz. Sürdürülebilirliği odak noktasına aldığımız fuarımızda enerji verimliliği, yenilenebilir enerji, akıllı şebekeler, temiz teknolojiler ve çevre yönetimi gibi konularda güncel gelişmeler öne çıkacağı için bu yılın teması olarak ‘Enerjinin Geleceğini Keşfet’ diyeceğiz” dedi.
“Yenilenebilir enerjiyi fırsat olarak yakalayanlar avantajını görecek”
Enerjide baş döndüren dönüşümlerin yaşandığı son yıllarda fuarın günceli yakalamak ve geleceğe yönelik projeksiyonlara ışık tutmak için kritik öneme sahip olduğunu belirten KOJENTÜRK Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Aydın ise, açılışta “İklim değişikliğini yavaşlatmak ve toplumları daha temiz bir ortamda yaşatma çabaları, enerjide fosil kaynaklardan yenilenebilir enerji tüketiminin daha yüksek düzeylere geçişini zorunlu kılıyor. Enerji tüketiminin daha da artış gösterdiği günümüzde elektriğin üretildiği kaynaklar daha önemli hale geliyor. Bugün enerji yatırımlarında özellikle finansmana erişimin zor ve yüksek maliyeti nedeniyle hedeflenen yıllık büyümenin biraz gerisinde kaldığını görüyoruz. O yüzden bu dönemi geleceğe yönelik hazırlık ve planlamaların yapılması için bir fırsat olarak gören ve değerlendirenler hızlı dönüşümde bunun avantajlarını yakalayacak” diye konuştu.
Sektör Haberleri
FOX ESS ve ASUNIM, Türkiye ve İberya pazarlarına invertör ve enerji depolama çözümleri tedarik sözleşmesi imzaladı

Dünyanın farklı bölgelerindeki ofisleri aracılığıyla kazandığı deneyim ve başarıyla tamamlanmış sayısız uluslararası referanslar ile fotovoltaik güneş enerjisi alanında anahtar teslim kurulum (EPC) hizmeti veren ASUNIM, invertör ve enerji depolaması çözümleri alanında dünya çapında lider FOX ESS’nin kurumsal ortakları arasına katıldı. Yapılan anlaşma ile ASUNIM; Fox ESS’nin invertör, enerji depolama ve EV şarj cihazlarından oluşan ürün portfolyosunun Türkiye, Portekiz ve İspanya’daki distribütörü oldu.
İmza törenine ASUNIM Grup Direktörü Andreas Schuenhoff, ASUNIM Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Umut Gürbüz, FOX ESS Satış Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Henry Chen ve Ülke Müdürü Barış Sözener katıldı.
ASUNIM Grup Direktörü Andreas Schuenhoff “2024 yaklaşırken FOX ESS ile yapılan bu stratejik anlaşma için mutluyuz. FOX ESS’nin, ASUNIM’in invertörler ve yüksek güçlü ve rekabetçi batarya depolama çözümleri için güvenilir ve son teknoloji çözümler alanında lider olma vizyonunu paylaştığına inanıyoruz” dedi.
ASUNIM Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Umut Gürbüz, “Bu önemli anlaşma ile Türkiye’nin dört bir yanındaki ekiplerimiz FOX ESS’yi Türkiye pazarına getirmek için çok çalışacak. Çözümlerinin mevcut ve gelecekteki talebe ve iklim koşullarına çok iyi uyum sağladığına inanıyoruz” açıklamasında bulundu.
FOX ESS Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Henry Chen, “FOX ESS olarak, ASUNIM ile uzun vadeli bir iş birliği kurmaktan ve uluslararası enerji projelerine birlikte katılmaktan onur ve heyecan duyuyoruz. Yenilikçi invertörlerimizi ve enerji depolama çözümlerimizi ASUNIM ile birlikte uluslararası pazarlara sunmayı planlıyoruz. ASUNIM, müşterilerine en üst seviye mühendislik hizmeti ve destek sağlıyor; bu da faaliyet gösterdikleri bölgede stratejik ortak olarak kendilerini seçmemizin ana sebeplerinden birisi oldu” ifadelerini kullandı.
- Solar Panel1 yıl ago
Fotovoltaik bilim adamı Back Contact teknolojisini geleceğin hücre teknolojisi olarak görüyor
- Solar Panel1 yıl ago
LONGi, Silikon Heterojunction Arka-Kontakt (HBC) Güneş Hücrelerinin Verimliliğinde %27.09 ile Yeni Bir Dünya Rekoru Kırdı
- Sektör Haberleri1 yıl ago
FOX ESS ve ASUNIM, Türkiye ve İberya pazarlarına invertör ve enerji depolama çözümleri tedarik sözleşmesi imzaladı
- Solar Teknolojileri2 yıl ago
LONGi, ilk Çinli güneş enerjisi şirketi olarak emisyon azaltma hedefleri için Bilim Temelli Hedef girişimi (SBTi) onayı aldı
- Solar Teknolojileri2 yıl ago
YEO’dan geleceğin enerji teknolojileri için 3 önemli hamle
- Solar Panel1 yıl ago
1.5 GW Tedarik Anlaşması: PV International ve LONGi, Hi-MO X6 Arka Temas Modülleri Dahil Anlaşmayı İmzaladı
- GES Yatırımcıları1 yıl ago
Sanko Enerji ‘Hilal Ges’in Kurulumunu Siemens İle Yapacak
- Enerji Depolama2 yıl ago
Türkiye’nin Enerji Depolama Alanındaki Önemli Adımı: Pomega Enerji Depolama Teknolojileri Fabrikası Açılıyor