İletim ve Enerji Depolama Teçhizatı
Prysmian Group kablolarıyla dünyayı geleceğe bağlıyor
Enerji ve telekomünikasyon kabloları sektörünün dünya çapında lideri Prysmian Group, fiber optik kablo çözümleri ile geleceğe yön veriyor. Prysmian Group’un, FTTX ve 5G ağlar için son teknoloji ile ürettiği Sirocco Extreme, dünyanın ilk 180µm Fiber Optik Kablosu olma özelliğini taşıyor. Rekor kıran çapı ve fiber yoğunluğuyla Sirocco Extreme, hızlı, ekonomik ve çevre dostu bir kurulum sağlıyor.
Enerji ve telekomünikasyon kabloları sektörünün dünya çapında lideri Prysmian Group, dünyanın ilk 180µm fiber kablosunu üretti. BendBrightXS 180µm fiber ve Sirocco HD fiber optik kablonun özelliklerinin birleşimiyle doğan ve bu iki üstün teknoloji ile üretilen Sirocco Extreme kurulum kolaylığı, ekonomik ve çevre dostu yapısıyla dikkat çekiyor. Sirocco Extreme, 6,5 mm çapı ve 288 fiber yoğunluğu ile dünya rekoru kırıyor.
8 mm.lik iç çapı olan bir boruya, bugüne kadar sadece 192 fiberli kablo döşenebilirken, bu yeni gelişme ile birlikte mm2 başına 8,7 fiber yoğunluğuyla Sirocco Extreme kablosunu döşemek mümkün olabilecek. Prysmian Group, Sirocco Extreme mikroboru kablolarını, BendBrightXS 180µm tek modlu bükülebilen fiberi (ITU-T G.657.A2) kullanılarak, FTTx, 5G ve gelecekteki teknolojilere uyum sağlayacak şekilde üretti.
Geleceğin ihtiyaçlarına yanıt veriyor
Sirocco Extreme’in üretimine imza atan Prysmian Group’un 50 ülkedeki 106 fabrikasından birine sahip olan Türk Prysmian Kablo’nun CEO’su Cinzia Farisè, Grup içerisinde yaşanan bu gelişme ile ilgili olarak, “Prysmian’ın BendBrightXS fiberleri, yüksek kapasiteli fiber kablo standardını sağlayabiliyor ve yeni pasif optik altyapı teknolojilerinin istediği gerekli fiber spektrumunu da destekliyor. Bükülebilen fiberler, üreticilere daha önce mümkün olmayan bir kablolama imkanını veriyor. Yüksek fiber sayıları ve azaltılmış çapları sayesinde, Sirocco Extreme mikro boru kabloları kurulumu daha hızlı, daha uygun fiyatlı ve çevre dostu bir hâle getiriyor. Özellikle mikro borulara yerleştirilmek üzere tasarlanan bu kablolar, FTTx ve 5G şebekeler için yüksek yoğunluklu erişim, fiziksel açıdan kompakt ve kolayca dağıtılabilir ve geliştirilebilir bir çözüm sunuyor.” dedi.
Ekonomik ve çevreci
Farisè, “Sirocco Extreme 288 fiberli kablo haliyle hazır ama bizim de bir parçası olmaktan gurur duyduğumuz Grubumuz daha yüksek fiber sayısına ulaşmak için çalışmalarına devam ediyor. Bu kablo, optik ve mekanik performansa ilişkin tüm uluslararası standartları karşılamaktadır. Prysmian Group, Sirocco Extreme’in üretiminde Sirocco mikro boru kablolarını %40 daha küçük hâle getiren PicoTube teknolojisini kullanıyor. Bu da tıkanmış boruların içine daha fazla fiber döşemeyi mümkün kılıyor ve yeni kurulumlar için daha küçük boruların kullanımına olanak tanıyor. Daha düşük kurulum maliyeti ve daha az hammadde kullanımı anlamına gelen bu durum şebeke dağıtım maliyeti ve çevresel ayak izi açısından fayda sağlıyor. “Türkiye’yi Yarınlara Bağlıyoruz” misyonumuzdan aldığımız güçle, Türk Prysmian Kablo olarak biz de Prysmian Group’un ürettiği Sirocco Extreme kablolarını tüm dünyayla eş zamanlı olarak ülkemizde de kullanıma sunacağız. Böylelikle ülkemize, teknoloji ve telekomünikasyon alanında yapılan yatırımlara çevreci ve bir o kadar da düşük maliyetli kablolarımızla destek olacağız. Özellikle evde kaldığımız, internet ve teknolojinin hayatımızın odak noktası haline geldiği son günlerde fiber optik teknolojilerine ve altyapısına yapılan yatırımların faydasını hep birlikte görüyoruz. Prysmian Group olarak, yeniliğe verdiğimiz önemin bir sonucu olarak hayata geçirdiğimiz çözümlerimizle sadece günümüzde değil; gelecekte de, insanların ve teknolojinin tüm ihtiyaçlarına cevap vereceğiz.” şeklinde konuştu.
İletim ve Enerji Depolama Teçhizatı
OEDAŞ ekipleri deprem bölgesinde yaraları sarmak için aralıksız çalışıyor
Elektrik dağıtım şirketi OEDAŞ, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgedeki elektrik arzının güvenliğinin ve sürdürülebilirliğinin yeniden sağlanması için ilk günden itibaren çalışmalarını aralıksız olarak sürdürüyor. Adıyaman’ın merkezinde ve Gölbaşı ilçesinde görev alan ekiplerin 10 günde bir değiştiğini ve şu anda sekizinci ekibin bölgede olduğunu söyleyen OEDAŞ Direktörü Muzaffer Yalçın, “Ekiplerimiz deprem bölgesinde yaraların sarılmasına katkı sunabilmek için gönüllülükte adeta birbirleriyle yarışıyor. Şu ana kadar toplam 278 çalışanımızla bölgede yer aldık. Tüm çalışmalar tamamlanıncaya kadar da orada bulunmaya devam edeceğiz” dedi.
Afyonkarahisar, Bilecik, Eskişehir, Kütahya ve Uşak illerinin elektrik dağıtım hizmetini sağlayan Osmangazi Elektrik Dağıtım AŞ (OEDAŞ), Kahramanmaraş merkezli olan ve 11 ilde büyük yıkıma yol açan depremlerin ardından bölgedeki elektrik arzının yeniden güvenli ve sürdürülebilir bir şekilde sağlanması için çalışmalarını sürdürüyor.
Muzaffer Yalçın: “Ekiplerimiz dayanışma ruhu ve özveriyle çalışmaya devam ediyor”
Deprem bölgesinde gerçekleştirdikleri çalışmalar hakkında bilgi veren OEDAŞ Direktörü Muzaffer Yalçın, “Ülkemizi sarsan bu büyük felakette yaraların sarılmasına katkı sunabilmek için ilk günden itibaren aralıksız olarak çalışıyoruz. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın koordinasyonunda depremin hemen ertesi günü bölgeye intikal ederek hem arama kurtarma çalışmalarına katıldık hem de elektrik arzının yeniden sağlanması için seferber olduk. Saha ekiplerimiz, iş güvenliği uzmanlarımız ve ekip yöneticilerimiz, deprem bölgesindeki çalışmalara gönüllü olarak katılmak için adeta birbirileriyle yarışıyor. Ekiplerimiz 10 günde bir değişiyor, şu anda sekizinci ekibimiz bölgede. Tüm çalışmalar tamamlanıncaya kadar da bölgede olmaya devam edeceğiz. Çalışma arkadaşlarımıza göstermiş oldukları dayanışma ruhu ve özveriden dolayı teşekkür ediyorum” dedi.
Deprem bölgesine aralıksız ekip ve ekipman desteği
Adıyaman’ın merkezinde ve Gölbaşı ilçesinde elektrik arzının güvenliğini ve sürdürülebilirliğini yeniden sağlamak için çalışmaları sürdüren OEDAŞ, bugüne kadar 13 ekip yöneticisi, 251 saha çalışanı ve 14 iş güvenliği uzmanı olmak üzere toplam 278 çalışan ile deprem bölgesinde görev aldı. Ekipler bu çalışmalarda toplam 45 adet hidrolik platformlu araç, 56 adet 4X4 araç, 5 kamyon, 2 çift kabin transit, 3 vinç ve 1 kepçe ile görev yaptı. OEDAŞ ayrıca hem kendi ekiplerinin hem de bölgede görev alan diğer elektrik dağıtım şirketi ekiplerinin konaklaması için 54 yatak kapasiteli 6 adet konteyner, 10 adet dağıtım trafosu, 8 adet çeşitli güçlerde jeneratör, çeşitli avadanlıklar, iş güvenliği malzemeleri, şebeke malzemeleri, su, kuru gıda, hijyen malzemeleri gibi insani yardım malzemelerini de deprem bölgesine ulaştırdı.
Halihazırda bölgede yer alan sekizinci ekipte yer alan 20 gönüllü OEDAŞ çalışanı da 5 adet hidrolik platformlu araç ve 3 adet 4×4 araç ile faaliyetlerine devam ediyor.
İletim ve Enerji Depolama Teçhizatı
Sayaç ve elektrik arızaları önceden tespit edilebilecek
Elektrik dağıtım şirketi OEDAŞ, düşük karbon ekonomisine geçiş sürecinde enerji dağıtım şebekelerinin etkin yönetimi için yeni ürün ve hizmetler geliştirmeyi hedefleyen Avrupa Birliği Ufuk 2020 çerçeve programı destekli BD4OPEM (Açık İnovatif Enerji Piyasaları İçin Büyük Veri) projesinde yer alıyor. 9 ülkeden 12 paydaşın yer aldığı projeye Türkiye’den katılan tek şirket olan OEDAŞ, proje için destek sağlayıp yazılımcılar tarafından oluşturulan servislerin kalitesini ölçüyor ve testlerini gerçekleştiriyor. OEDAŞ Ar-Ge Müdürü Ural Halaçoğlu, proje kapsamında enerji fazlasının depolanması, sayaç ve elektrik arızalarının önceden tespit edilmesi gibi sistemler üzerinde çalışıldığını söyledi.
Türkiye’de yenilenebilir enerji üretiminin en fazla olduğu ikinci elektrik dağıtım bölgesinde faaliyet gösteren Osmangazi Elektrik Dağıtım AŞ (OEDAŞ), düşük karbon ekonomisine geçiş sürecinde kaynakların verimli kullanımı, enerji dağıtım şebekelerinin esnek ve etkin yönetimi ile geleceğin akıllı şebekelerinin entegrasyonu için Avrupa Birliği Ufuk 2020 çerçeve programı destekli çeşitli projelerde yer alıyor. Şirketin bu doğrultuda çalışmalarına devam ettiği projeler arasında yer alan BD4OPEM (Big Data for Open Innovation Energy Marketplace / Açık İnovatif Enerji Piyasaları için Büyük Veri) projesinin bu yıl içinde tamamlanması hedefleniyor.
“Kaynakların verimli kullanımını artıracak ürün ve hizmetler geliştiriyoruz”
OEDAŞ Ar-Ge Müdürü Ural Halaçoğlu, BD4OPEM projesi kapsamında yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. 9 Avrupa ülkesinden 12 paydaşın yer aldığı projede, Türkiye’nin beş pilot ülke arasında olduğunu söyleyen Halaçoğlu, “Biz de OEDAŞ olarak bu projede ülkemizi temsil etmenin sorumluluğunu taşıyoruz. Bilindiği üzere her ne kadar geçtiğimiz yıl globalde yaşanan enerji krizi nedeniyle elektrik talebinde bir miktar düşüş olsa da önümüzdeki dönemde artış trendinin devam edeceği öngörülüyor. Düşük karbon ekonomisine geçiş sürecinde yenilenebilir enerji kullanımı daha da artacak. Öyle ki Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’nın ‘1,5 derece’ senaryosuna göre, 2050’de tüketilen elektriğin yüzde 90’ı yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanabilir. İşte BD4OPEM projesi ile yeşil enerjiye geçişte enerji dağıtım şebekelerinin kalitesinin korunması ve verimliliğinin artması için planlama, izleme, bakım ve operasyon süreçlerinin etkin yönetimini sağlayacak yeni ürün ve hizmetler geliştirmeyi hedefliyoruz. Bununla birlikte özellikle güneş enerjisinden olmak üzere yenilenebilir enerjinin depolanması böylece fosil yakıt kullanımının günün her saatinde azaltılması için çalışıyoruz” dedi.
“Desteğimizle yapay zekâ kullanılarak geliştiriliyor”
OEDAŞ’ın proje kapsamında üstlendiği çalışmalara değinen Halaçoğlu şöyle devam etti; “Projede yer alan yazılımcı paydaşlar, yeni ürün ve hizmet geliştirip çeşitli analizler yapabilmek için elektrik dağıtım şirketlerinin desteğine ihtiyaç duyuyor. Bu sayede sistemdeki arızalara bakılarak bir algoritma oluşturuluyor. Bu çalışmalar sayesinde benzer durumlarda oluşabilecek arızalar önceden tahmin edilebiliyor. Projenin uygulamaya geçmesiyle ileride sayaç veya elektrik arızalarını önceden tespit etmek mümkün olabilecek. Biz yazılımcı paydaşlara verdiğimiz desteğin yanı sıra servislerin kalitesini ölçüp geri bildirimde bulunuyor, servislerden optimal fayda sağlamaya odaklanıyoruz.”
“AB projelerinde geleceğin sistemleri üzerine çalışıyoruz”
OEDAŞ Ar-Ge Departmanı olarak 19’u aktif, 31 proje üzerinde çalıştıklarını ve bu projelerden dördünün AB projesi olduğunu ifade eden Halaçoğlu, AB projelerinde geleceğin sistemleri üzerine çalıştıklarının altını çizdi. Halaçoğlu, “Geleceğin enerji sistemlerinde dijital teknolojilerin enerji sektörüne entegrasyonu, başta yenilenebilir enerji olmak üzere dağıtık enerji sistemleri ve üretimin daha düşük maliyetle daha verimli hale getirilmesi önemli yer tutuyor. Biz de AB projeleri ile şimdiden bu doğrultuda çalışmalar yapıyoruz. Gelecekte regülasyonlar çerçevesinde bu teknolojiler hayatımızda yer almaya başladığı takdirde buna hazır olmamız hem sektörümüze hem de ülkemize büyük fayda sağlayacaktır” diye konuştu.
İletim ve Enerji Depolama Teçhizatı
“SOLARŞARJ” elektrikli araç şarj istasyonu lisansını aldı!
“Solarşarj”, elektrikli araç şarj istasyonu kurma ve altyapı sağlamanın yanı sıra 49 yıl süreyle Türkiye genelinde şarj ağı işletmeciliğinde faaliyet gösterecek. Sıfır emisyonlu gelecek için yenilenebilir enerji hizmet sağlayıcısı olan Solar Araç Şarj Hizmetleri A.Ş. olarak artık “Solarşarj” markasıyla kendi elektrikli araç şarj istasyonlarını kurarak, 49 yıl süreyle ülke genelinde şarj ağı işletmeciliğinde faaliyet gösterebilecek. Elektrikli araçlara elektrik enerjisi temininin sağlandığı şarj ünitesi ve istasyonlarının kurulması, şarj ağı ve şarj ağına bağlı şarj istasyonlarının işletilmesi ile şarj hizmetinin sunulması hizmeti ile “Solarşarj” artık elektrikli araç ekosisteminin en önemli oyuncularından biri olarak teknolojiyi yola çıkarıyor…
“Elektriğin, aracın şarjlandığı noktada üretilmesi çok önemli”
Solarçatı CEO’su Utku Korkmaz, “Dünya pazarında her yıl 10 milyon elektrikli araç trafiğe çıkıyor. Elektrikli aracın 100 km’de kullanımı ise 22kw. Bugünkü elektrik fiyatları ile birlikte elektrikli araçlar 100 km’de 44 TL maliyet getiriyorlar. Elektrikli araçlar 100 kilometrede benzinli aracın maliyetine göre 60-70 TL tasarruf sağlıyor. Örneğin; 20 bin kilometre elektrikli araç kullanan birisi benzinli araca göre yılda 20 bin TL’nin üzerinde tasarruf sağlar. Tasarruf beraberinde en önemlisi fosil yakıt zincirinin kırılması ve “Karbon Salınımı”nı azaltmak üzere elektrikli araç sayısının artması çok önemli. EPDK’nın teşvikleriyle lisans alan kurumların sayısı hızla artıyor. Lisans başvurumuzun olumlu sonuçlanmasıyla birlikte bizde “Solarşarj” markamız ile biz de elektrikli araç şarj istasyonu kurulum hizmetimizi, lisanslı bir operatör olarak elektrikli araç şarj noktalarının artması için en iyi ekipmanlarla en doğru çözümü sağlamak üzere hizmet vereceğiz” dedi.
- Solar Panel1 yıl ago
Fotovoltaik bilim adamı Back Contact teknolojisini geleceğin hücre teknolojisi olarak görüyor
- Solar Panel12 ay ago
LONGi, Silikon Heterojunction Arka-Kontakt (HBC) Güneş Hücrelerinin Verimliliğinde %27.09 ile Yeni Bir Dünya Rekoru Kırdı
- Sektör Haberleri1 yıl ago
FOX ESS ve ASUNIM, Türkiye ve İberya pazarlarına invertör ve enerji depolama çözümleri tedarik sözleşmesi imzaladı
- Çatı Üstü Güneş Enerjisi1 yıl ago
Solino, 3 Yılda Türkiye’de Liderlik ve Avrupa’da İlk Sıralarda Yer Almayı Hedefliyor
- Çatı Üstü Güneş Enerjisi2 yıl ago
Fabrika Çatısına Güneş Enerjisi Sistemi Kurulum Rehberi Yayınlandı
- Solar Teknolojileri1 yıl ago
YEO’dan geleceğin enerji teknolojileri için 3 önemli hamle
- Sektör Haberleri2 yıl ago
IRENEC 2023 yarın kapılarını açıyor, yenilenebilir enerji sektörü 13. kez buluşuyor
- Solar Teknolojileri1 yıl ago
LONGi, ilk Çinli güneş enerjisi şirketi olarak emisyon azaltma hedefleri için Bilim Temelli Hedef girişimi (SBTi) onayı aldı