Connect with us

İletim ve Enerji Depolama Teçhizatı

Prysmian Kablo, dünyanın çevresini yaklaşık bir tur dönecek uzunlukta solar kablo tedarik etti

Published

on

Küresel iklim değişikliğinin etkileri ve sunduğu maliyet avantajı ile güneş ve rüzgar enerjisi son yıllarda yükselen trendi ile yenilenebilir enerji kaynakları arasında önemli bir rol oynuyor. Türk kablo sektörünün öncü firması Türk Prysmian Kablo, Türkiye’nin mega yenilenebilir enerji projelerine de ürettiği yeni nesil kablolarla enerji sağlamayı sürdürüyor. Önemli projeler için bugüne dek tedarik edilen 30 milyon metreden fazla solar kablo ile yaklaşık 9 milyon hanenin aylık elektrik ihtiyacı karşılanabiliyor.

 Giderek artan enerji ihtiyacı karşısında, dünya büyük bir hızla, rüzgar ve güneş enerjisi kaynaklı yenilenebilir ve sürdürülebilir enerjiye yöneliyor. Bu ihtiyaca özel olarak ürettiği enerji kablolarıyla yanıt veren Türk Prysmian Kablo, yenilenebilir enerji endüstrisindeki işletmelere ve yatırımcılara; maliyeti düşüren, dayanıklı ve yüksek performansa sahip enerji çözümleri sağlıyor. Güneş enerjisi projelerini solar, alçak gerilim, orta gerilim, fiber optik ve data kablolarıyla; bir diğer yenilenebilir enerji kaynağı rüzgar enerjisi projelerini ise hem özel dizayn edilmiş kule içlerinde kullanılan kablolar hem de altyapı kabloları ile destekleyen Türk Prysmian Kablo ülkemizdeki önemli projelerin kablo tedarikçisi.

“Ürünlerimiz ve çözümlerimiz, sürdürülebilir enerjiye geçişin anahtarı”

Dünya genelinde yaklaşık 20 seneden bu yana fotovoltaik kablo üreterek, 1,5 milyar metreden fazla satış gerçekleştiren ve hem dünyada hem de Türkiye’de öncü projelerin tedarikçisi konumunda olan Prysmian Group’un Türkiye operasyonu Türk Prysmian Kablo CEO’su Cinzia Farisè yenilenebilir endüstride büyük projelerin çözüm ortağı olduklarını belirterek, “Hem inovasyon hem de sürdürülebilirlik konularındaki taahhüdümüz altında, “Türkiye’yi Yarınlara Bağlıyoruz” misyonumuzla ürettiğimiz çözümlerimizi sektörümüzün tüm paydaşlarına sunuyoruz. Sahip olduğumuz sertifikasyonlarla ve gerçek saha şartlarında test edilen ürünlerimiz ve tecrübemizle, solar enerji açısından çok önemli bir potansiyele sahip Türkiye’de, Türk kablo sektöründe farklılaşıyor; sektöre standartlar doğrultusunda yenilikçi çözümler sunuyoruz.” dedi.

Solar kablo tedariki 30 milyon metreyi geçti

Prysmian Group güneş ve rüzgar enerjisi çözümlerinin kullanım sonrası performanslarının rakiplerine göre bir adım öne çıktığını hatırlatan Cinzia Farisè, “Bugüne dek güneş enerjisi projeleri için tedarik ettiğimiz solar kablo miktarı   30 milyon metreyi geçti. Yani neredeyse dünyanın çevresini bir tur dönecek uzunlukta kablo tedarik ettik. Bu da yaklaşık 9 milyon hanenin 1 aylık elektrik ihtiyacı demek. Giderek yükselen trend rüzgar enerjisinde de öncü

tedarikçilerdeniz. Bugüne dek ülkemizin önemli rüzgar enerjisi projeleri için tedarik ettiğimiz

kablo miktarı 4,5 milyon hanenin 1 aylık elektrik ihtiyacını karşılıyor. Evrene karşı sorumluluk bilincimizle, sürdürülebilirlik bakış açımız doğrulusunda, her zaman hem dünyanın hem de işletmelerin yararına olacak yenilenebilir endüstri ortağı projeler sunmayı amaçlıyor; endüstrimize inovatif çalışmalarla katkıda bulunuyoruz.” dedi.

Türkiye endüstrisine, alana özel, spesifik yayınlar üreten MONETA Tanıtım’ın sektörel dergilerinin editörlüğünü yapmaktayım. Yeni nesil, dinamik yayıncılık anlayışıyla, dijital ve basılı mecralarda içerik geliştirmek için çalışmaktayız.

İletim ve Enerji Depolama Teçhizatı

OEDAŞ ekipleri deprem bölgesinde yaraları sarmak için aralıksız çalışıyor

Published

on

Elektrik dağıtım şirketi OEDAŞ, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgedeki elektrik arzının güvenliğinin ve sürdürülebilirliğinin yeniden sağlanması için ilk günden itibaren çalışmalarını aralıksız olarak sürdürüyor. Adıyaman’ın merkezinde ve Gölbaşı ilçesinde görev alan ekiplerin 10 günde bir değiştiğini ve şu anda sekizinci ekibin bölgede olduğunu söyleyen OEDAŞ Direktörü Muzaffer Yalçın, “Ekiplerimiz deprem bölgesinde yaraların sarılmasına katkı sunabilmek için gönüllülükte adeta birbirleriyle yarışıyor. Şu ana kadar toplam 278 çalışanımızla bölgede yer aldık. Tüm çalışmalar tamamlanıncaya kadar da orada bulunmaya devam edeceğiz” dedi.  

Afyonkarahisar, Bilecik, Eskişehir, Kütahya ve Uşak illerinin elektrik dağıtım hizmetini sağlayan Osmangazi Elektrik Dağıtım AŞ (OEDAŞ), Kahramanmaraş merkezli olan ve 11 ilde büyük yıkıma yol açan depremlerin ardından bölgedeki elektrik arzının yeniden güvenli ve sürdürülebilir bir şekilde sağlanması için çalışmalarını sürdürüyor.

Muzaffer Yalçın: “Ekiplerimiz dayanışma ruhu ve özveriyle çalışmaya devam ediyor”

Deprem bölgesinde gerçekleştirdikleri çalışmalar hakkında bilgi veren OEDAŞ Direktörü Muzaffer Yalçın, “Ülkemizi sarsan bu büyük felakette yaraların sarılmasına katkı sunabilmek için ilk günden itibaren aralıksız olarak çalışıyoruz. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın koordinasyonunda depremin hemen ertesi günü bölgeye intikal ederek hem arama kurtarma çalışmalarına katıldık hem de elektrik arzının yeniden sağlanması için seferber olduk. Saha ekiplerimiz, iş güvenliği uzmanlarımız ve ekip yöneticilerimiz, deprem bölgesindeki çalışmalara gönüllü olarak katılmak için adeta birbirileriyle yarışıyor. Ekiplerimiz 10 günde bir değişiyor, şu anda sekizinci ekibimiz bölgede. Tüm çalışmalar tamamlanıncaya kadar da bölgede olmaya devam edeceğiz. Çalışma arkadaşlarımıza göstermiş oldukları dayanışma ruhu ve özveriden dolayı teşekkür ediyorum” dedi.

OEDAŞ çalışanı da 5 adet hidrolik platformlu araç

Deprem bölgesine aralıksız ekip ve ekipman desteği

Adıyaman’ın merkezinde ve Gölbaşı ilçesinde elektrik arzının güvenliğini ve sürdürülebilirliğini yeniden sağlamak için çalışmaları sürdüren OEDAŞ, bugüne kadar 13 ekip yöneticisi, 251 saha çalışanı ve 14 iş güvenliği uzmanı olmak üzere toplam 278 çalışan ile deprem bölgesinde görev aldı. Ekipler bu çalışmalarda toplam 45 adet hidrolik platformlu araç, 56 adet 4X4 araç, 5 kamyon, 2 çift kabin transit, 3 vinç ve 1 kepçe ile görev yaptı. OEDAŞ ayrıca hem kendi ekiplerinin hem de bölgede görev alan diğer elektrik dağıtım şirketi ekiplerinin konaklaması için 54 yatak kapasiteli 6 adet konteyner, 10 adet dağıtım trafosu, 8 adet çeşitli güçlerde jeneratör, çeşitli avadanlıklar, iş güvenliği malzemeleri, şebeke malzemeleri, su, kuru gıda, hijyen malzemeleri gibi insani yardım malzemelerini de deprem bölgesine ulaştırdı.

Halihazırda bölgede yer alan sekizinci ekipte yer alan 20 gönüllü OEDAŞ çalışanı da 5 adet hidrolik platformlu araç ve 3 adet 4×4 araç ile faaliyetlerine devam ediyor.

Continue Reading

İletim ve Enerji Depolama Teçhizatı

Sayaç ve elektrik arızaları önceden tespit edilebilecek

Published

on

Elektrik dağıtım şirketi OEDAŞ, düşük karbon ekonomisine geçiş sürecinde enerji dağıtım şebekelerinin etkin yönetimi için yeni ürün ve hizmetler geliştirmeyi hedefleyen Avrupa Birliği Ufuk 2020 çerçeve programı destekli BD4OPEM (Açık İnovatif Enerji Piyasaları İçin Büyük Veri) projesinde yer alıyor. 9 ülkeden 12 paydaşın yer aldığı projeye Türkiye’den katılan tek şirket olan OEDAŞ, proje için destek sağlayıp yazılımcılar tarafından oluşturulan servislerin kalitesini ölçüyor ve testlerini gerçekleştiriyor. OEDAŞ Ar-Ge Müdürü Ural Halaçoğlu, proje kapsamında enerji fazlasının depolanması, sayaç ve elektrik arızalarının önceden tespit edilmesi gibi sistemler üzerinde çalışıldığını söyledi.

Türkiye’de yenilenebilir enerji üretiminin en fazla olduğu ikinci elektrik dağıtım bölgesinde faaliyet gösteren Osmangazi Elektrik Dağıtım AŞ (OEDAŞ), düşük karbon ekonomisine geçiş sürecinde kaynakların verimli kullanımı, enerji dağıtım şebekelerinin esnek ve etkin yönetimi ile geleceğin akıllı şebekelerinin entegrasyonu için Avrupa Birliği Ufuk 2020 çerçeve programı destekli çeşitli projelerde yer alıyor. Şirketin bu doğrultuda çalışmalarına devam ettiği projeler arasında yer alan BD4OPEM (Big Data for Open Innovation Energy Marketplace / Açık İnovatif Enerji Piyasaları için Büyük Veri) projesinin bu yıl içinde tamamlanması hedefleniyor.

Kaynakların verimli kullanımını artıracak ürün ve hizmetler geliştiriyoruz”

OEDAŞ Ar-Ge Müdürü Ural Halaçoğlu, BD4OPEM projesi kapsamında yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. 9 Avrupa ülkesinden 12 paydaşın yer aldığı projede, Türkiye’nin beş pilot ülke arasında olduğunu söyleyen Halaçoğlu, “Biz de OEDAŞ olarak bu projede ülkemizi temsil etmenin sorumluluğunu taşıyoruz. Bilindiği üzere her ne kadar geçtiğimiz yıl globalde yaşanan enerji krizi nedeniyle elektrik talebinde bir miktar düşüş olsa da önümüzdeki dönemde artış trendinin devam edeceği öngörülüyor. Düşük karbon ekonomisine geçiş sürecinde yenilenebilir enerji kullanımı daha da artacak. Öyle ki Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’nın ‘1,5 derece’ senaryosuna göre, 2050’de tüketilen elektriğin yüzde 90’ı yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanabilir. İşte BD4OPEM projesi ile yeşil enerjiye geçişte enerji dağıtım şebekelerinin kalitesinin korunması ve verimliliğinin artması için planlama, izleme, bakım ve operasyon süreçlerinin etkin yönetimini sağlayacak yeni ürün ve hizmetler geliştirmeyi hedefliyoruz. Bununla birlikte özellikle güneş enerjisinden olmak üzere yenilenebilir enerjinin depolanması böylece fosil yakıt kullanımının günün her saatinde azaltılması için çalışıyoruz” dedi.

“Desteğimizle yapay zekâ kullanılarak geliştiriliyor”

OEDAŞ’ın proje kapsamında üstlendiği çalışmalara değinen Halaçoğlu şöyle devam etti; “Projede yer alan yazılımcı paydaşlar, yeni ürün ve hizmet geliştirip çeşitli analizler yapabilmek için elektrik dağıtım şirketlerinin desteğine ihtiyaç duyuyor. Bu sayede sistemdeki arızalara bakılarak bir algoritma oluşturuluyor. Bu çalışmalar sayesinde benzer durumlarda oluşabilecek arızalar önceden tahmin edilebiliyor. Projenin uygulamaya geçmesiyle ileride sayaç veya elektrik arızalarını önceden tespit etmek mümkün olabilecek. Biz yazılımcı paydaşlara verdiğimiz desteğin yanı sıra servislerin kalitesini ölçüp geri bildirimde bulunuyor, servislerden optimal fayda sağlamaya odaklanıyoruz.”

“AB projelerinde geleceğin sistemleri üzerine çalışıyoruz”

OEDAŞ Ar-Ge Departmanı olarak 19’u aktif, 31 proje üzerinde çalıştıklarını ve bu projelerden dördünün AB projesi olduğunu ifade eden Halaçoğlu, AB projelerinde geleceğin sistemleri üzerine çalıştıklarının altını çizdi. Halaçoğlu, “Geleceğin enerji sistemlerinde dijital teknolojilerin enerji sektörüne entegrasyonu, başta yenilenebilir enerji olmak üzere dağıtık enerji sistemleri ve üretimin daha düşük maliyetle daha verimli hale getirilmesi önemli yer tutuyor. Biz de AB projeleri ile şimdiden bu doğrultuda çalışmalar yapıyoruz. Gelecekte regülasyonlar çerçevesinde bu teknolojiler hayatımızda yer almaya başladığı takdirde buna hazır olmamız hem sektörümüze hem de ülkemize büyük fayda sağlayacaktır” diye konuştu.

Continue Reading

İletim ve Enerji Depolama Teçhizatı

“SOLARŞARJ” elektrikli araç şarj istasyonu lisansını aldı!

Published

on

“Solarşarj”, elektrikli araç şarj istasyonu kurma ve altyapı sağlamanın yanı sıra 49 yıl süreyle Türkiye genelinde şarj ağı işletmeciliğinde faaliyet gösterecek. Sıfır emisyonlu gelecek için yenilenebilir enerji hizmet sağlayıcısı olan Solar Araç Şarj Hizmetleri A.Ş. olarak artık “Solarşarj” markasıyla kendi elektrikli araç şarj istasyonlarını kurarak, 49 yıl süreyle ülke genelinde şarj ağı işletmeciliğinde faaliyet gösterebilecek. Elektrikli araçlara elektrik enerjisi temininin sağlandığı şarj ünitesi ve istasyonlarının kurulması, şarj ağı ve şarj ağına bağlı şarj istasyonlarının işletilmesi ile şarj hizmetinin sunulması hizmeti ile “Solarşarj” artık elektrikli araç ekosisteminin en önemli oyuncularından biri olarak teknolojiyi yola çıkarıyor…

“Elektriğin, aracın şarjlandığı noktada üretilmesi çok önemli”

Solarçatı CEO’su Utku Korkmaz, “Dünya pazarında her yıl 10 milyon elektrikli araç trafiğe çıkıyor. Elektrikli aracın 100 km’de kullanımı ise 22kw. Bugünkü elektrik fiyatları ile birlikte elektrikli araçlar 100 km’de 44 TL maliyet getiriyorlar. Elektrikli araçlar 100 kilometrede benzinli aracın maliyetine göre 60-70 TL tasarruf sağlıyor. Örneğin; 20 bin kilometre elektrikli araç kullanan birisi benzinli araca göre yılda 20 bin TL’nin üzerinde tasarruf sağlar. Tasarruf beraberinde en önemlisi fosil yakıt zincirinin kırılması ve “Karbon Salınımı”nı azaltmak üzere elektrikli araç sayısının artması çok önemli. EPDK’nın teşvikleriyle lisans alan kurumların sayısı hızla artıyor. Lisans başvurumuzun olumlu sonuçlanmasıyla birlikte bizde “Solarşarj” markamız ile biz de elektrikli araç şarj istasyonu kurulum hizmetimizi, lisanslı bir operatör olarak elektrikli araç şarj noktalarının artması için en iyi ekipmanlarla en doğru çözümü sağlamak üzere hizmet vereceğiz” dedi.

Continue Reading

Trendler